14. Hukuk Dairesi 2015/9502 E. , 2016/3205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, 10.12.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin reddine dair verilen 26.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, murisi dedesi..."in vefat ettiğini, bu nedenle mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesinin çıkartılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, mirasçılık belgesi istenen İbrahim"in daha önce mirasçılık belgesinin alındığı, buna göre İbrahim"in varisi ...ile davacının murisinin aynı soydan geldiği tespit edilemediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Mirasçılık belgesi, mirasçıların murisle soybağı ilişkisini ve miras paylarını gösteren bir belgedir. Hukukumuzda mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davaların kural olarak hasımsız açılması ve çekişmesiz yargı yoluyla görülüp sonuçlandırılması gerekmekte ise de hukuki yarar bulunması koşuluyla bu tür davaların uyuşmazlık çıkaran kişiler hasım gösterilmek suretiyle hasımlı olarak açılması ve çekişmeli yargı yoluyla görülüp sonuçlandırılması da mümkün bulunmaktadır.
Somut olaya gelince, davanın mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açıldığı, mahkemece duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden karar verildiği görülmüştür.
Kanunlarımızda ister hasımlı isterse hasımsız olarak açılsın mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda duruşma yapılmaksızın evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verilebileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece duruşma yapılmaksızın karar verilemez.
Bu itibarla mahkemece, duruşma yapılmasının zorunlu olduğu gözetilerek tensip yapılıp duruşma günü belirlenmesi, duruşma gününün ihtarlı davetiye ile davacılar vekiline bildirilmesi, duruşmada dava dilekçesi okunduktan sonra davacıdan davasının ve varsa delillerinin sorulması, göstereceği delillerin toplanması, davanın re"sen araştırma prensibine tabi olduğu gözetilerek murisin altsoyu dahil mirasçı olabilecek kişilerin tümünün sağ olup olmadıklarını gösterecek şekilde nüfus aile kayıtlarının eksiksiz olarak getirtilmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de TMK"nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkeme tarafından muris... oğlu .... ile davacı murisi ......."in kardeş olup olmadıkları nüfus kayıtları, tanık beyanları, zabıta araştırması, tapu ve kadastro tutunağı varsa dayanak kayıtları içeriği araştırılmalı, gerekirse re"sen bilirkişi incelemesi yapılarak saptanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.