16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2813 Karar No: 2018/4723 Karar Tarihi: 21.11.2018
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2813 Esas 2018/4723 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, Muş PTT şubesinde gerçekleşen bir olayda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, görevi yaptırmamak için direnme, kanuna aykırılık ve kamu malına zarar verme suçlarından mahkum olduğunu belirtiyor. Dosya incelendiğinde, sanığın hafif zeka geriliğinin olduğu ve TCK'nin 32/2. maddesinden istifade edeceği belirtiliyor. Ancak mahkemenin sanık hakkında eksik araştırma yaparak hüküm verdiği ve seçenek yaptırımların tartışılmadığına dikkat çekiliyor. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şöyle: TCK 220/6, 314/3, 314/2, 265/1-3-4, 43/1-2, 32/2, 62; 3713 sayılı Kanunun 5. ve 4. maddeleri; 2911 sayılı Kanunun 33/1, 32/2, 57 ve 62. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/2813 E. , 2018/4723 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanunun 33. maddesine aykırılık, Kamu malına zarar verme Hüküm : 1- TCK’nın 220/6 ve 314/3. maddeleri delaleti ile 314/2, 220/6, 32/2, 62, 57 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet 2- 3713 sayılı Kanunun 4. maddesi delaleti ile TCK’nın 265/1-3-4, 43/2, 32/2, 62 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet 3- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 32/2, 62 ve 57. maddeleri uyarınca mahkumiyet 4- Kamu malına zarar verme suçundan; Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 16.02.2016 tarihli oturumda Muş PTT Müdürlüğünün temsil yetkisi içeren yazısına istinaden Yüksel Çetinbaş’ın temsilci sıfatı ile yargılamaya iştirak edip katılma talebinde bulunması üzerine Mahkemenin Muş PTT şubesinin katılan olarak duruşmalara kabulüne karar verdiği, aynı celse Av. ...’ın 01.02.2016 havale tarihli dilekçesi ile PTT Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü adına katılma talebinde bulunmasına rağmen bu hususta bir karar verilmediği ve yokluğunda verilen hükmün adı geçen avukata tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında, PTT Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü’nün katılan adı geçen avukatında katılan vekili olarak kabulü ile yapılan incelemede; gerekçeli kararın tebliğ edilmemesi sebebiyle katılan vekili Av ...’ın ıttıla tarihi dikkate alındığında temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki temyiz isteminin reddine dair düşünceye iştirak edilmemiştir. 1- Muş Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 20.08.2009 ve 03.07.2015 tarihli raporlarda ve Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi tarafından tanzim edilen 15.02.2016 tarihli raporda sanığın hafif zeka geriliğinin mevcut olduğu ve bu nedenle TCK’nın 32/2. maddesinden istifade edeceğinin belirtilmesinin yanısıra 03.07.2015 tarihinde savcılıkta alınan ifadesinde sorulan sorulara bilmiyorum şeklinde cevap vermesi nedeni ile ifade alma işleminin sonlandırılması ve 01.04.2016 tarihli oturumda mahkemenin sanığın sorgusunun yaptığı esnada kafasını sağa sola doğru salladığını, algı ve duyum problemi çektiğini gözlemleyip duruşma tutanağına yazması karşısında; sanığın TCK"nın 32. maddesi uyarınca suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldıran veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmasına yol açan bir akıl hastalığı ve yüklenen suçlar yönünden cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu"ndan rapor alındıktan sonra hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabul ve uygulamaya göre de; a) Adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında tayin olunan temel cezalardan TCK 62/1. maddesi gereğince indirim yapılmış olmasına göre, TCK 50. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımların, TCK 51. maddesinde düzenlenen ertelemenin ve CMK 231. maddede düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi, b) TCK’nın 265/1. maddesi uyarınca belirlenen temel hapis cezasından aynı maddenin 3. ve 4. fıkraları uyarınca artırım yapılarak belirlenen 12 ay hapis cezasından, TCK’nın 61. maddesi uyarınca önce 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapıldıktan sonra devamında TCK"nın 43/2. maddesi delaletiyle 43/1. maddesinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.