Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/8337 Esas 2016/365 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8337
Karar No: 2016/365
Karar Tarihi: 19.01.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/8337 Esas 2016/365 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık resmi belgede sahtecilik suçundan yargılanıp mahkum edildi. Ancak mahkeme, cezanın belirlenmesinde yanlış bir yasa uygulaması yaptığı için karar bozuldu. Sanığın sahtecilik suçuyla ilgili iki ayrı belge ele geçirildi, ancak bu belgelerin farklı tarihlerde düzenlenip düzenlenmediği tespit edilemedi. Bu nedenle, zincirleme suç teşkil etmediği için cezada indirim yapılması gerektiği ve cezanın 5237 sayılı TCK'ya göre belirlenen üst sınırının aşağı çekildiği de dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği belirtildi. Kararda, 765 sayılı TCK'nın 342. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 204. ve 43. maddelerinin uygulanmasıyla ilgili ayrıntılı açıklamalar yapılıp bu maddelerin içerikleri belirtildi.
11. Ceza Dairesi         2015/8337 E.  ,  2016/365 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2014/105664
MAHKEMESİ : Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2013
NUMARASI : 2009/171 (E) ve 2013/298 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Resmi belgede sahtecilik suçunun yaptırımı 765 sayılı TCK’nun 342. maddesinin 1. fıkrasında 2 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis olarak öngörülmüş iken 5237 sayılı TCK’nun 204. maddesinin 1. fıkrasında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası şeklinde lehe düzenleme yapıldığı, 765 sayılı TCK’nun 29. maddesinde yer alan ölçütlerin 5237 sayılı TCK’nun 61. maddesinde bu suçla ilgili olarak değişmediği, mahkemece her iki yasa uygulamasında da cezanın teşdiden 3 yıl olarak belirleneceği belirtilmiş ise de, 5237 sayılı Yasa ile üst sınırın aşağı çekilmesi nedeniyle yasa koyucunun lehe yaptığı düzenleme de nazara alınarak, temel cezanın tayinindeki ölçütlerin değişmemesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"ya göre yapılan uygulamada 765 sayılı Yasaya göre belirlenen cezadan daha az bir ceza takdir ve tayin olunduktan sonra, olayda 2 adet belge ele geçmesine göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinin koşulları oluşmakta ise de, farklı bir düzenleme getiren 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, suçun aynı anda bir kişiye karşı birden fazla işlenmesi halinde zincirleme suçun gerçekleşmediği gözetilip farklı tarihlerde düzenlendikleri tespit edilemeyen suça konu belgelerin aynı anda ele geçmesi karşısında, anılan Yasanın 43. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı da gözetilerek, ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe hüküm belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.