Esas No: 2018/1332
Karar No: 2018/4721
Karar Tarihi: 06.11.2018
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1332 Esas 2018/4721 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP:Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.02.2018 tarih ve 2018/11237 sayılı yazısı ile,
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli ... hakkında soruşturma evresi sonucunda, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10.10.2017 tarihli ve 2017/8451 soruşturma, 2017/4234 esas, 2017/957 sayılı iddianamenin iadesine dair Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.10.2017 tarihli ve 2017/276 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2017/698 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesince, “...şüpheliden ele geçirilen dijital metaryellerin incelemesinin devam ettiği, inceleme sonucu düzenlenecek olan raporun düzenlenmesi beklenilmeden dava açıldığı..." hususu iddianamenin iadesi sebebi olarak gösterilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği,
Somut olayda, yapılan soruşturma kapsamında şüphelinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün fınans kuruluşları arasında sayılan Bank Asya"da aktif hesap hareketlerinin bulunduğu, kendisinin evinde yapılan aramada ele geçirilen dijital verilerin incelemesinin Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce devam ettiği, FETÖ/PDY ile bağlantılı olan ... Sağlık Sendikasına üyeliğinin bulunduğu, Zaman Gazetesine ve Ahmet Hocanın Lalegül Neşriyet isimli dergisine abone olduğu, ayrıca kendisinin ifadeleri ile de belirttiği üzere, FETÖ/PDY terör örgütüne ait sohbetlere katıldığı, yine kızını da örgüte ait bulunup kapatılan Körfez Dershanesine gönderdiği anlaşılmakla, mevcut delillerin kamu davasının açılması için yeterli olduğu, yapılmakta olan dijital veri incelemesinin tamamlanmasını müteakip, yargılamayı yapmakta olan Mahkemeye intikal ettirilebileceği, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 06.02.2018 gün ve 94660652-105-10-12188-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak, Dairemize gönderilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
OLAY
Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.10.2017 tarihli ve 2017/276 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2017/698 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Ayvalık Kaymakamlığının 01.08.2016 tarihli yazısı ile Balıkesir ili Ayvalık Devlet Hastanesi"nin 29.07.2016 tarihli yazısına göre ..."in açığa alındığının bildirilmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında; 22.08.2016 tarihinde 6415 sayılı Kanuna muhalefet etme ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından yakalanarak gözaltına alınan, 20.08.2016 tarihli ev arama ve el koyma tutanağına göre çilingir marifeti ile açılarak yokluğunda yapılan arama sonucunda ele geçen ve 20.08.2016 tarihli dijital veri inceleme tutanağına göre toplantı 1 ve toplantı 2 ibareli CD lerden sinema filmi çıkan, aynı tarihli tasnif tutanağında belirtilen 6 adet dijital materyalle, yakalama ve el koyma tutanağında belirtilen cep telefonu, hafıza kartı ve sim kartına el konulan, müdafii yardımından yararlanmak sureti ile kollukta 22.08.2016 tarihinde şüpheli sıfatıyla vermiş olduğu ifadesinde Ayvalık Devlet Hastanesi"nde memur olarak boş zamanlarında ise garson olarak çalıştığını ve 27.07.2016 tarihinde görevden uzaklaştırıldığını, 2009-2014 yıllarında yapılanmanın sohbetlerine gittiğini, kamu sen ve iki yada üç aylık bir süre için ... Sağlık Sen adlı sendikalara üye olduğunu, kızının körfez dershanesine gittiğini,dershane aidatlarının Bank Asya"ya yatırılması istenilmiş ise de kendisinin yatırmadığını elden ödediğini, toplantılarında hükümet aleyhine bir konuşmaya şahit olmadığını, kızının dershanede okuduğu sürede sınav soruları için zaman gazetesine abone olduğunu, yapıya herhangi bir para yardımında bulunmadığını, 17-25 Aralık olaylarından sonra yapıyı sorgulamaya başladığını, 15 temmuz darbe girişimi ile yapının gerçek yüzünü gördüğünü, abi, abla ve şakirt terimlerini duyduğunu ancak kendisine belirtilen diğer terimleri duymadığını, yurtdışına çıkmadığını, ... Değerler Derneğinin yapıya ait olduğunu duyduğunu, sohbetlerde kamplara ve gezilere gidildiğini duyduğunu ancak kendisinin hiç katılmadığını, Bank Asya da hesabının olmadığını, dini duygular ile sohbetlere katıldığını özetle beyan eden; yapılan üst aramasında suç unsuruna rastlanılmayan, hakkında gözaltı işlemi uygulanan, dosya kapsamında aynı suçlamalara yönelik olarak haklarında işlem
yapılan başkaca kişilere ait soruşturma evraklarının da bulunduğu görülen; Ayvalık Sulh Ceza hakimliğinin 2016/838 değişik iş sayılı 19.08.2016 tarihi kararı ile ikametinde arama yapılarak bulunacak suç eşyası ve delillere CMK"nın 127, 134 maddelerine göre işlem yapılmasına yönelik karar verilen; 22.08.2016 tarihli KOM şube müdürlüğü yazısı ile yapılanmaya bağlı sendikaya üye olması, yapılanmanın sohbetlerine gitmesi, kızını yapılanmaya ait dershaneye göndermesi, yapılanmaya ait zaman gazetesine üye olduğu hususları belirtilmek suretiyle tahkikat evraklarının Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği görülen; Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 22.08.2016 tarihli yazısı ile tutuklama istemi ile sevki üzerine 22.08.2016 tarihinde Ayvalık sulh ceza hakimliğinde 2016/156 sayı ile yapılan sorgusunda hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen ve emniyetteki ifadesini tekrar eden şüpheli hakkında tutuklanma talebinin reddi ile hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildiği görülen; ... Sağlık Sendikasına 2014 yılı 12 ayında aidat ödediği tesbit edilen, 16.08.2016 tarihli MASAK raporunda 13.09.2012 tarihinde Asya Katılım Bankasına hesap açtığı aynı zamanda başkaca bankalara da ait hesaplarının bulunduğu belirtilerek havale ve EFT türünden hesap hareketleri incelenen; hazırlanan fezlekenin Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesini müteakip evrakların onaylı olmaması nedeni ile Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2017/6681 soruşturma, 2017/620 karar sayı ile Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığı"na yetkisizlik kararıyla gereği için soruşturma dosyası geri gönderilen; Toplantı yazan CD lerin emanete alınıp, ele geçen diğer dijital materyallerin 30.09.2016 tarihli tutanak ile Balıkesir siber suçlarla mücadele şube müdürlüğü görevlilerine inceleme yapılması için teslim edildiği görülen, 03.01.2017 tarihli bilirkişi raporu ile Masak CD"si içerisinde bilgilerin incelenmesi sonucunda 13.09.2012 tarihinden itibaren halen açık olan Bank Asya hesabının olduğu belirtilen, banka ismi yazmayan hesap hareketlerini gösterir tabloların bulunduğu görülen, 05.04.2017 tarihli Ayvalık Kaymakamlığı İlçe Olağanüstü Hal Bürosu yazısı ekinde gönderilen tabloda göreve iade edildiği belirtilen; ifadesinde bildirdiği kişileriyle ilgili FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile bağlantı bulunup bulunmadığına dair kolluk araştırması yapılan; 11.04.2017 tarihli tutanak ile sosyal paylaşım sitelerinde yapılan araştırmada örgüt ile ilgili paylaşımlarına rastlanılmadığı belirtilen; Sabıka kaydı bulunmadığı anlaşılan şüpheli hakkında 10.10.2017 tarih 2017/8451 soruşturma, 2017/957 iddianame numarası ile 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı TMK"nın 5, 7 maddeleri gereğince, özetle mahkeme kararına istinaden el konulan dijital materyallere yönelik incelemenin devam ettiği belirtilmek sureti ile, toplantı ibaresi bulunan CD içeriğinde suç unsuruna rastlanılmadığı, örgüte ait sendikaya üye olduğu, Bank Asya"da aktif hesabının bulunduğu, alınan ifadelerinde, örgüt sohbetlerine katıldığını, kızının körfez dershanesine gittiğini, zaman gazetesine abone olduğunu, ..."nın ... Neşriyat isimli dergisine abone olduğunu, ifadesinde bildirdiği kişilerden birisi hakkında derdest kovuşturmanın bulunduğunun tespit edildiği, görevinden uzaklaştırılan şüphelinin göreve iade edildiği belirtilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasının istenildiği;
Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.10.2017 tarih ve 2017/276 iddianame değerlendirme numaralı kararı ile dijital materyallere yönelik rapor
sonucunun beklenilmeden dava açılması nedeni ile iddianamenin iadesine yönelik karar verilmesi üzerine, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcı vekilinin yasal süresi içerisinde kısaca dijital materyallerin delil olarak gösterilmediği,inceleme sonucunda suç unsuruna rastlanılmasa dahi kamu davası açılmasına karar verildiği, şüphelinin sohbet toplantılarına katılması,kızının örgüte ait eğitim kurumunda eğitim görmesi,sendika üyeliğinin bulunması, banka hesabının bulunması, örgüte ait gazeteye abone olması, örgüt üyesi kişiler ile ilişkili olması, tevilli ikrarı dikkate alınarak kamu davasının açıldığını, iadenin soruşturmayı sürüncemede bırakacağı belirterek yaptığı itirazın 27.10.2017 tarihli Balıkesir 2.Ağır Ceza Mahkemesinin kararı ile yerinde görülmeyerek itiraz merciine dosyanın gönderilmesi üzerine; Balıkesir 3.Ağır Ceza Mahkemesinin itiraz merci sıfatıyla 2017/698 değişik iş sayılı 07.11.2017 tarihli kararı ile dijital materyallere yönelik inceleme sonuçlarının suçun subütuna etki edecek delillerden olduğu, bu delilin toplanılmadan kamu davası açılmasının CMK"nın 174/1-b maddesine açıkça aykırı olacağı gerekçesi ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Dairemizce çözülmesi gereken uyuşmazlık şüpheli tarafından rızaen teslim ettiği dijital materyaller hakkında inceleme raporu sonucu beklenilmeden tanzim edilen iddianamenin, suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenmesi gerekçesi ile iadeye konu olup olmayacağı noktasındadır.
YASAL MEVZUAT
Kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapılmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun;
Kamu davasını açma görevi
Madde 170 – (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e)Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,
g) Şikâyetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4) İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6) İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
Kamu davasını açmada takdir yetkisi
Madde 171 – (Değişik: 6/12/2006 – 5560/22 md.)
(1) Cezayı kaldıran şahsî sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsî cezasızlık sebebinin varlığı halinde, Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilir.
(2) 253 üncü maddenin ondokuzuncu fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, Cumhuriyet savcısı, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olup, üst sınırı bir yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine karar verebilir. Suçtan zarar gören, bu karara 173 üncü madde hükümlerine göre itiraz edebilir.
(3) Kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilebilmesi için, uzlaşmaya ilişkin hükümler saklı kalmak üzere;
a) Şüphelinin daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezası ile mahkûm olmamış bulunması,
b) Yapılan soruşturmanın, kamu davası açılmasının ertelenmesi halinde şüphelinin suç işlemekten çekineceği kanaatini vermesi,
c) Kamu davası açılmasının ertelenmesinin, şüpheli ve toplum açısından kamu davası açılmasından daha yararlı olması,
d) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekir.
(4) Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde kamu davası açılır. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez.
(5) Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.
İddianamenin iadesi
Madde 174 – (Değişik: 25/5/2005 - 5353/27 md.)
(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği
tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.
HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Buna göre;
CMK"nın 170/2. maddesinde soruşturma evresi sonunda toplanan delillerin, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması halinde Cumhuriyet savcısının bir iddianame düzenleyeceği, 170/3. maddesinde iddianamede hangi hususların gösterileceği, 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceği belirtilmiştir. İade nedenleri arasında sayılmayan sebeplerden dolayı iddianame iade edilemez. Ancak iddianamenin iadesi kararı kesinleşmişse, CMK"nın 174/4. maddesi uyarınca Cumhuriyet savcısı kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir.
Madde "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." demiştir.
Şüphe kelime manası hukuk sözlüklerinde "Bir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba" olarak tanımlanmıştır. (http://www.sozluk.adalet.gov.tr./ Adalet Bakanlığı Hukuk Sözlüğü, 09.06.2018 tarihi itibari ile)
Yasa koyucu masumiyet karinesi başta olmak üzere diğer Ceza Muhakemesi ilkeleri de dikkate alınarak, soruşturmanın başlaması, kamu davasının açılması, koruma tedbirlerinin uygulanması gibi muhakeme faaliyeti evrelerindeki çeşitli işlem ve tedbirlerin uygulanmasına yönelik olarak aranan koşullarda; makul şüphe, yeterli şüphe, kuvvetli suç şüphesi gibi ifadelere yer vermek sureti ile deliller ile desteklenen şüpheye yönelik derecelere vurgu yaptığı 5271 sayılı yasanın muhtelif hükümlerinde açıkça görülmektedir.
Şüpheye yönelik sınıflandırmalar ve adlandırmalarda doktrinde farklılıklar
olduğu görülse de; mahiyeti itibari ile maddi gerçeğin ortaya çıkartılmasına yönelik olarak Ceza Muhakemesi evrelerindeki işlemlerde şüphe dereceleri kabul görmektedir. Bu kapsamda terminoloji açısından "Şüphenin varlığı ve kuvvet derecesi ceza yargılaması açısından büyük önem taşır. Yargılamanın her aşamasında buna başvuran makamların görevlerine ve başvurulan tedbirin niteliğine göre farklılık gösterebilir. Şüphe, soruşturma ve kovuşturma makamlarının delillere ve olgulara dayanan bir tahminidir. Bu tahmin yanılma payını da içermektedir. Şüphe, bu yanılma payının derecesine göre sınıflandırılabilir. Ceza yargılamasında şüphenin basit, makul, yeterli ve kuvvetli şüphe olmak üzere çeşitli derecelerinden bahsedilebilir....Şüphe, bazen zayıf, bazen kuvvetlidir. Şüphenin kuvvet derecesini ölçen unsur, delil ve emarelerdir. Şüpheyi tarif etmeye yarayan delillerin kuvveti, şüphenin kuvvetini belirler. Bazı yazarlar şüpheyi temelde ikiye ayırarak incelerler. Delillerin kuvveti az ise basit şüpheden, deliller nicelik olarak fazla ya da kuvvet derecesi yeterli ise yoğun şüpheden söz edilmektedir. Yoğun şüphe, eldeki delillerin nicelik olarak çok olması, delil kuvvetinin de yeterli olması ya da diğer deyimle kuvvetli delillerin bulunması halidir. Bu ikili ayrıma göre, yoğun şüphe de kendi içinde yeterli şüphe ve kuvvetli şüphe diye ikiye ayırılır. Buna göre, basit şüphenin dayanağı olan deliller genellikle basit, yetersiz veya azdır. Eldeki deliller sayıca az değilse ya da delilin kuvvet derecesi yeterli veya kuvvetli ise yoğun şüpheden söz edilir. Hakkında dava açıldığında yargılama sonucunda elde edilen delillerin durumuna göre, mahkumiyet verilmesi ihtimali beraat kararına göre daha yüksek ihtimal ise yeterli şüphe var kabul edilir; sanığın mahkum olması kuvvetle muhtemel ise kuvvetli şüphe var demektir. Kunter-Yenisey-Nuhoğlu, “umma”, “zehap”, “isnad”, “makul şüphe”, “yeterli şüphe”, “kuvvetli şüphe” terimlerine yer vermektedir. Özbek’e göre şüphe temelde üçe ayrılır. Basit, yeterli ve kuvvetli şüphe. Makul şüphe bu üçlü ayrımın dışında kalır. Centel ve Zafer de, şüphenin kuvvet derecelerini dörde ayırarak incelerler: Soruşturmayı başlatan basit şüphe, makul şüphe, yeterli şüphe, kuvvetli şüphe.
Soruşturmanın başlamasında delillere dayanan basit bir süphenin bulunması gereklidir.
Şüphelinin söz konusu suçu işlemiş olma ihtimalinin işlememiş olma ihtimalinden daha fazla ve güçlü olması halinde ise yeterli şüpheden söz edilmelidir.
Yeterli şüphe, yeterli delille ortaya konulur. Delillerin yeterli bir şüphe oluşturup oluşturmadığı konusunda karar verme yetkisi Cumhuriyet savcısına aittir. (CENTEL Nur/ZAFER Hamide; Ceza Muhakemesi Hukuku 6. Baskı, s: 425-426) Cumhuriyet savcısı başlatılan soruşturma sonucunda yeterli şüpheye ulaşması halinde kamu davası açmak mecburiyetindedir.
Bu aşamada iddianamenin iadesi nedenleri arasında sayılan “Suçun sübutuna etki edeceği muhakkak sayılan delil” tabirinden neyin kastedildiği hususu önem arz etmektedir. Doktrinde de bu hususta görüş ayrılıkları bulunduğu, iddianamenin iadesi müessesi kapsamında süreç içerisinde ortaya çıkan uyuşmazlıklar ile ilgili olarak Yargıtay kararları ışığında kavramın içeriğinin belirlendiği bilinmektedir. Kavrama dosyanın nevi şahsına münhasır durumunu göz önüne alınmak sureti ile anlam yüklemek gereklidir.
Yeterli şüphe ve yeterli delil kavramı birbirinden farklı kavramlardır. Delil bilindiği üzere ispat hukuku ile ilgili bir konudur. Bu kapsamda şüphe ve şüpheye yönelik derecelendirmeler delil kavramından daha geniş bir alanı kapsamaktadır.
CMK"nın 217. Maddesinde de belirtildiği şekilde hukuka uygun yöntemler ile elde edilmesi şartıyla; yüklenen suçun her türlü delil ile ispatlanabileceği; kamu davasının mecburiliği ilkesi uyarınca Cumhuriyet savcısınca hazırlanan iddianamenin kabulüne müteakip yapılacak yargılamada, delillerin serbestliği, adil yargılanma hakkı ve diğer muhakeme hukuku ilkeleri de dikkate alınarak yapılacak muhakeme sonucunda; hakim veya mahkeme yasalara uygun olarak vicdani kanaatine göre delilleri takdir etmek sureti ile karar verecektir.
Ceza yargılama hukukumuza 5271 sayılı CMK"nın 174. maddesi ile getirilen iddianemenin iadesi kurumu esas itibari ile, yargılamanın makul sürede sonuçlanması ve şüpheli/sanıkların lekelenmeme haklarını etkin şekilde koruma altına almaktır. Bu nedenle iade müessesesi anayasanın 36 -38. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde öngörülen kurumların teminatı mahiyetindedir. İddianemedeki şekle ilişkin eksiklikler her zaman giderilebilir. Ancak eksik soruşturma sonucu, yeterli suç şüphesi oluşturmayan delillerle kişilere sanık sıfatı yüklendikten sonra, yargılama sonucunda beraat etmesi, o kişinin aklanmasını sağlar ancak, hak ihlalini engellemez. Aksi takdirde kanun koyucu suçun subutuna etkili olan bir delil toplanmadan dava açılmasını iade nedeni olarak kabul etmezdi. Bu nedenle Cumhuriyet Savcısı topladığı delillere göre şüphelinin mahkum olacağını düşünüyorsa dava açmalıdır.
Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere;
"Kamu davasının tek veya zorunlu olduğunda birbirini izleyen oturumlarda ve mümkünse bir günde sonuçlandırılmasını gerçekleştirebilmek amacıyla; iddianamenin, hukuken geçerli ve yeterli delillerin toplanmasından ve dava açma koşullarının gerçekleşmesinden sonra, tüm yönleriyle doğru ve eksiksiz olarak mahkemeye verilmesi gerekmektedir.
Suçun sübutuna etki edecek deliller toplanmadan dava açılması kişilerin lekelenmeme haklarını ihlal edeceği gibi mahkemeler soruşturma yapmak zorunda bırakılacağından, davanın makul sürede bitirilmesi olanaksız olacaktır.
Deliller kamu davası açmak için yeterli olsa bile, iddianamede bulunması gerekli diğer ve bir bakıma şekli sayılabilecek hususların yer almaması halinde de iade mümkündür..."
5271 sayılı CMK"da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek oturum” da bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen düzenlemelerden biridir. Bunun gerçekleştirilebilmesi için de soruşturma safhasında tüm delillerin toplanmış olması gerekmektedir.
Soruşturma aşamasında toplanan deliller sonucunda yeterli şüphenin oluşmaması durumunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, yargılama aşamasında hakim veya mahkemece verilen kararlar ile ve kanun yolu aşamalarında delillerin hukuka uygunluk denetiminin yapılacağına dair düzenlemelerin yanısıra iddianamenin iadesi müessesinin de delilin denetimine olanak tanıdığının kabulü
gereklidir. Ancak, bu olanak Anayasanın 38/6 ve CMK"nın 206/2 maddelerindeki düzenlemeler kapsamında çok geniş yorumlanmaması gerektiği CMK"nın 172/1 maddesinin doğal sonucudur.
Ayrıca eksik soruşturma nedeniyle yeterince delil toplamadan açılan davalar beraatle sonuçlanabilecektir. Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararlarda yeni delil ortaya çıkması halinde dava açma olanağı var ise de kesin hüküm halinde CMK 314. maddedeki sınırlı nedenlere dayalı olarak yargılamanın yenilenmesi mümkün olup, bu durum maddi gerçeğe ulaşmaya da engel oluşturacaktır.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olaydaki dosya kapsamına göre; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şühheli ... hakkında soruşturma evresi sonucunda, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10.10.2017 tarihli ve 2017/8451 soruşturma, 2017/4234 esas, 2017/957 sayılı iddianamenin iadesine dair Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.10.2017 tarihli ve 2017/276 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2017/698 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyada iddianamenin dayandığı delillerin dairemizin de kabul ve uygulamalarına göre terör örgütü üyeliği suçundan dava açılması için yeterli şüphe oluşturacak nitelikte olmadıkları, şüphelinin mensubu olduğu iddia edilen silahlı terör örgütü hakkında ülke genelinde kapsamlı biçimde soruşturma yapıldığı ve yeni delillerin ortaya çıktığı bu durum çerçevesinde şüphelinin hukuki durumunda değişiklik olabileceği nazara alınarak; Balıkesir 2. ACM tarafından CMK 174/1 b maddesi uyarınca "suçun sübutuna mutlak etki eden delil" niteliğinde olduğu kabul edilerek iddianamenin iadesine sebep olarak gösterilen, "teslim edilen dijital materyallere yönelik inceleme raporu" geldikten sonra rapor ve dosyada bulunan diğer tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre şüphelinin müsnet suçu işlediğine dair yeterli şüphe oluşuyor ise iddianame düzenlenmesi gerekirken Balıkesir 2. ACM"nin iddianamenin iadesi kararına itiraz edilmesi yerinde görülmemiştir.
Balıkesir 3. ACM"nin itirazın reddine dair kararı yerinde olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bu karara karşı Kanun Yararına Bozmaya ilişkin talebinin Reddine karar verilmesi uygun görülmüştür.
IV)SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Kanun Yararına Bozma talebinin REDDİNE,
Usuli işlemlerin yapılabilmesi için CMK 309/4-a maddesi gereğince dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.