Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2004 Esas 2019/438 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2004
Karar No: 2019/438
Karar Tarihi: 24.01.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2004 Esas 2019/438 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde gerçekleştirilen menfi tespit davasında, davacı bankanın alacak talepleri reddedildi. Mahkeme, yapılan incelemeler sonucunda, takip dayanağı bono üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını belirleyerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davaya konu alacak ve ferilerine karşılık olarak yatırılan para miktarının davacıya verilmesine karar verdi. Ancak, davalı takip alacaklısı olarak takibe koyduğu bonoyu dava dışı lehtardan ciro yoluyla teslim alan hamil durumunda olduğu için, keşideciye atfen atılan imzanın sıhhatini inceleyemeyeceği belirtildi ve bu nedenle davacının kötü niyet tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verildi. Dosyada yer alan delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından, kararın usul ve kanuna uygunluğu kabul edildi ve hüküm onandı.
Kanun Maddeleri: İİK 72/7
19. Hukuk Dairesi         2017/2004 E.  ,  2019/438 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davalı banka tarafından davacı aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2009/559 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibe konu senet üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın takip tarihinden 5 yıl sonra açılmakla zaman aşımına uğradığını, davacı tarafın iddialarının sadece davalı bankaya senedi veren lehtara karşı ileri sürülebileceğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takip dayanağı bono üzerindeki davacıya atfedilen imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davaya konu alacak ve ferilerine karşılık olarak yatırılan 24.329,07 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı takip alacaklısı takibe koyduğu bonoyu dava dışı lehtardan ciro yoluyla teslim alan hamil durumunda olup keşideciye atfen atılan imzanın sıhhatini inceleme ve bilme imkanı bulunmadığından davacı tarafın kötü niyet tazminatına yönelik talebinin yasal koşullar oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle borcun 21.11.2014 tarihinde ödenmesine ve istirdada dönüşen menfi tespit davasının İİK"nun 72/7 maddesinde yazılı bir yıllık hak düşürücü süre dolmadan 08.10.2014 tarihinde açılmış olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.