2. Ceza Dairesi 2019/11381 E. , 2020/1169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
O yer Cumhuriyet savcısının 07.07.2015 tarihli hükme yönelik bir aylık temyiz süresinin son günü olan 07.08.2015 tarihinin adli tatile denk gelmesi, adli tatilde bakılamayacak davalar için temyiz süresi işlemeyeceğinden ve tebliğin son günü adli tatile denk geldiği takdirde adli tatilin bitiminden itibaren temyiz süresinin üç gün uzayacağından o yer Cumhuriyet savcısının 12.08.2015 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin sanık lehine olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Gerekçeli kararda konut dokunulmazlığından kurulan hükümde “sanığın kişiliği, zararın giderilmemesi hususları nazara alındığında ileride bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat gelmediğinden ve yasal koşulları oluşmadığından hakkında 5271 sayılı CMK.nun 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına takdiren yer olmadığına, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak verilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK.nun 50 maddesi gereğince seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına, sanığın üzerine atılı suçun niteliği nazara alındığında kişiliği göz önünde bulundurularak verilen cezanın 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesi gereğince verilen cezanın ertelenmesine takdiren yer olmadığına” şeklindeki dosya içeriğine uygun olan, yeterli gerekçe ile cezanın ertelenmesine, seçenek yaptırıma çevrilmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 günlü ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Tüm dosya içeriğine göre sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmediği, adına kayıtlı olan 0539 417 1995 nolu hattın kendisine ait olmadığı ve hattı hiç çıkarmadığı, Antalya iline hiç gitmediği, yakalama ile alınan ifadesinde Mersin ilinde bulunduğunu beyan etmesi karşısında; sanığın kullandığı 0506 1719600 numaralı telefon ile 0539 417 1995 nolu telefonun suç tarihinden 1 ay öncesi ve 1 ay sonrasını kapsar şekilde HTS kayıtlarının (arama, aranma, mesaj, baz istasyonu vs) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilerek, yapılan görüşmelerin karşılaştırılması, sanığın aynı numaralar ile görüşüp görüşmediğini tespiti, sanığın kullandığı 0506 1719600 numaralı hattın suç tarihinde hangi ilde bulunan baz istasyonundan sinyal aldığının belirlenmesi, 0539 417 1995 nolu hatta ait görüşme kayıtlarında adı geçen şahısların sanık ile bir ilgisi olup olmadığını araştırılması, ayrıca sanıktan bugüne kadar kendi adına hat çıkartıp çıkarmadığı, çıkarmış ise bir başka kimse tarafından bu hattın kullanılıp kullanılmadığı sorulmak suretiyle savunmasının doğruluğunun araştırılması ve inceleme sonucuna göre deliller bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve kovuşturma sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 20.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.