Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2962
Karar No: 2010/5938
Karar Tarihi: 09.12.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2962 Esas 2010/5938 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2962 E.  ,  2010/5938 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve ..., itiraz edenler Kemal Demirel ve müşterekleri aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Arpaçay Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 30.03.2010 gün 30/67 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K AR AR

    Davacı vekili, 122 ada 19, 20 ve 21 parseller arasındaki yerin kadim ve genel yol olmadığını, buranın kadastro çalışmaları sırasında paftasında gösterilmek suretiyle yol olarak tespit dışı bırakıldığını, söz konusu yerin vekil edenine ait 122 ada 19 ve 20 nolu parsellerle birlikte bir bütün olarak kullanıldığını açıklayarak bu yerin vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili ile tescile itiraz edenler... ve ... tescil konusu yerin yol olduğunu ve okula ulaşılması için öğrenci ve öğretmenler tarafından kullanıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı Köy Muhtarı, dava konusu yerin okul yolu olarak kullanılmak amacıyla kadastro sırasında davacı tarafından verildiğini ileri sürmüştür.
    Mahkemece davanın kabulüne, teknik bilirkişinin ölçekli kroki ve raporunda A harfiyle gösterilen 562.35 m2 yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava TMK. nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri uyarınca tapuda kayıtlı bulunmayan yerin tescili isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol gösterilmek suretiyle tespit dışı bırakılmıştır. Eldeki dava 29.03.2007 tarihinde açılmıştır. Dairemizin istikrar kazanan uygulamalarına göre iş bu dava makul sayılan süre içerisinde açılmıştır. Mahkemece, kazanma koşullarının davacı lehine gerçekleştiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de ulaşılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki keşif sırasında bir kısım tanıklar, tescil konusu yerin öncesinin davacıya ait olduğu kadastro çalışmaları sırasında okul yolu olarak tespit dışı bırakıldığı, okulların açık olduğu dönemlerde geçici olarak kullanıldığını ileri sürmüşlerdir. Yerel ve tespit bilirkişileri ile bir kısım tanıklar ise, tescil konusu yerin davacı tarafından okul yolu olarak kullanılmak üzere verildiğini, kadastro çalışmalarının yapıldığı sırada orada bulunmasına karşılık bir itirazda bulunmadığını, taşınmazın okulların açık olduğu dönemlerde okul yolu olarak kullandığını davacı tarafından üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet yapılmadığını bildirmişlerdir. Bu açıklamalara göre, uyuşmazlık konusu yerin yılın okul eğitim ve öğretime açık olduğu tarihlerde okul yolu olarak kullanıldığı ve davacının taşınmaz üzerine ekonomik amacına uygun herhangi bir zilyetlik ve tasarrufunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yönden; taşınmazın bulunduğu yere ait kadastro paftasının yapılan incelemesinde: tescil konusu yerin okul ile ana yol bağlantısını sağladığı, bu yer dışında okula ulaşmak için başkaca kadastral bir yol bulunmadığı görülmektedir. Tescil konusu yer, davacı tarafından yol olarak kullanılmak üzere verildiğine, davacının tescil konusu yer üzerinde ekonomik amacına uygun zilyetliği bulunmadığına, kadastro paftasında yol olarak tespit dışı bırakılan bölüm dışında okul bağlantısını sağlayan başka bir yol olmadığı anlaşıldığına göre tescil konusu yerin genel yol olduğunun kabulü gerekmektedir. TMK.nun 715. maddesinde yolların kamu malı olduğu açıklanmıştır. Kamu malı niteliğinde bulunan bir yerin kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi ile özel mülkiyet şeklinde tapuya tescili mümkün bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK. nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi