8. Hukuk Dairesi 2010/2902 E. , 2010/5937 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Dede, ...dahili davalılar ... ve Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Karaisalı Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.06.2009 gün ve 195/154 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi dahili davalı Hazine vekili ile davada taraf olmayan üçüncü kişi ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R AR
Davacı vekili, dava konusu 532, 533 ve 534 parseller üzerinde 1/5 pay sahibi olarak gözüken ...ve ...isimli kişilerin göçebe kişilerden olması nedeniyle soy isimlerinin bilinmediğini ve maliklerin tapu kaydından anlaşılmadığını açıklayarak dava konusu parseller üzerindeki ...ve ...’e ait 1/5 payların iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...ve ...adına ilanen tebligat yoluna gidilmiş, davalı Hazine vekili, koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 532, 533 ve 534 parselleri üzerindeki ...ve ...adına kayıtlı 1/5 payların iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili ile davada taraf sıfatı bulunmayan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 532, 533 ve 534 parseller üzerindeki 1/5 paylar 13.07.1981 tarihinde hükmen Dede, ...ve diğer paydaşlar adına tescil edilmiştir.
Hüküm davada taraf sıfatını almayan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. HUMK.nun 427 ve devamı maddeleri uyarınca hüküm ancak davada taraf durumunu alan kişilerce temyiz edilebilir. Dava; mülkiyetin aktarılmasına ilişkin dava olup anılan kişi davada taraf durumunu almadığına göre temyiz hakkı ve yetkisi bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle ... vekilinin temyiz dilekçesinin yetki yokluğu nedeniyle REDDİNE,
Dava, TMK.nun 713/2. maddesinde; tapu kaydından malikin kim olduğu anlaşılamayan hukuki nedenine dayalı olarak açılan pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ancak aynı maddedeki ölüm nedenine dayanılmamıştır. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK.nun 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş, ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili taşınmazlar üzerinde 1/5’er pay sahibi olan ...ve ...’in kim olduğunun bilinmediğini, 20 yıldan fazla süre vekil edeni tarafından tasarruf edildiğini açıklayarak pay iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Kayıt maliki ...ve ..., kadastro tutanağı, dayanak tapu kayıtları ile tescile ilişkin Karaisalı Tapulama Mahkemesinin 27.11.1980 tarih 1980/30-150 Esas ve Karar sayılı dava dosyasındaki karar başlığı ile diğer belgelere göre bilinmeyen bir kişi olmayıp tanınan ve bilinen bir kişidir. Malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır (Yargıtay HGK.nun 10.4.1991 tarih 1991/8-51 Esas, 194 Karar sayılı ilamı). Kütükteki bilgi ve belgelerden, gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı haller malik adının müphem ve yetersiz gösterilmiş olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir. Diğer yönden; kayıt malikinin ölüm tarihi ve mirasçılarının belirlenmemesi, kimliğine ait bilgilerin elde edilmemesi ve adresinin tespit edilememesi gibi hususlar o kişinin tapu kütüğünde maliki bilinmeyen kişi olarak nitelendirmesini gerektirmez. Bununla kanun koyucu tapu kütüğünün incelenmesinden anlaşılamayan, kim olduğu belirlenemeyen hayali kişiler amaçlanmıştır. Oysaki, yukarıda açıklanan belgelerden 1/5 pay malikleri ...ve ...tanınan ve bilinen kişilerdir. Bu açıklamalara göre, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı nitelendirme sonunda davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden Abdullah Taç"a iadesine 09.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.