19. Hukuk Dairesi 2014/9566 E. , 2015/6790 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasında 17,04,2008 tarihli satış sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiğini, davalının 197.252,39 TL borcunu ödemediğini, çekilen ihtarın sonuçsuz kaldığını, davalının haksız biçimde mağaza açılış bedellerine ilişkin faturalar düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini, müvekkilince bu faturalara süresinde itiraz edilmesine rağmen davalının bu fatura bedellerini haksız biçimde müvekkilinin alacağından mahsup ettiğini, faturalara konu yeni açılan mağazalarda müvekkili şirketin ürünlerinin satılmadığı gibi yeni açılan mağazalar için açılış bütçesi ödeneceği hususunda taraflar arasında mutabakat da sağlanmadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL"nin 08.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı 20.07.2011 havale tarihli ıslah dilekçesiyle toplam 195.644,88 TL"nin 08.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, alacakları için takas mahsup haklarını kullandıklarını, ödeme ve takas mahsup sonrası müvekkilinin borcunun kalmadığını, sözleşmeden doğan ve muaccel olan alacakların müvekkilince faturalandırıldığını, bu alacakların bir kısmının davacı tarafından kayıtlarına alınmadığını, sözleşmede yeni açılan mağazalar için müvekkilinin fatura düzenleme hakkı bulunduğunu, yine sözleşmenin 12. maddesi uyarınca müvekkili şirketin yazışma, kayıt ve defterlerinin kesin delil niteliğinde bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, uyuşmazlığın davalının “açılış bütçesi” adı altında düzenlediği fatura bedellerinden davacının sorumlu olup olmadığından kaynaklandığı, açılış bütçesinin sözleşmede “satıcının, alıcının yeni açılacak mağazalarda yer almak istemesi halinde alıcıya yaptığı, alıcı tarafından belirlenen ve tarafların mutabık kaldığı ödemedir” şeklinde tarif edildiği, buna göre davalının açılış bütçesi adı altında bir alacak talep edebilmesi için davacının yeni açılan mağazalarda yer almak istemesi ve bu durumda da açılış bütçesinin tutarı konusunda da davalının tespit ettiği miktar için mutabakatının sağlanmasının zorunlu olduğu, somut olayda davacının açılış bütçesi tutarı konusunda davalı ile bir mutabakatının olmadığı gibi yeni açılan mağazalarda yer almak istemediği de davalının düzenlemiş olduğu faturaları yasal süresi içinde iade etmesinden anlaşıldığı, davalı yanca davacının yeni açılan mağazalarda yer almak istediğine dair bir takım satış fişi ve sevk irsaliyeleri sunmuş ise de bunların davalının düzenlediği açılış bütçesi faturaları ile bağlantısının kurulamadığı, davacının yeni açılan bazı mağazalar için bir miktar mal vermiş olmasının yeni mağazalarda yer almak istediğinin zımnen kabul edildiği anlamına gelmeyeceği, davacının iyiniyet girişimi olarak nitelendirilecek sınırlı sayıdaki mal teslimlerinin davacının mutabakatı olarak değerlendirilemeyeceği, bu itibarla davalının, “açılış bütçesi” adı altında davacı alacaklarından
../..
kesinti yapmasının haksız olduğu, davacının mal satışlarından dolayı 195.644,88 TL davalıdan alacaklı bulunduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Yargılama sırasında aldırılan 27.06.2011 tarihli bilirkişi raporunun 3. sayfasının son paragrafında “.... Davacı ...Ş ile davalı...12.2008 dönem sonu itibariyle (1.241.012,013 – 1.198.985,73) 42.116,30 TL tutarında fark olduğu, bunun ...nin defter kayıtlarında yer alan ...afından taraf defterlerindeki farkın kapatılması amacıyla düzenlendiği belirtilen 15.12.2009 tarih A524263 nolu faturanın, hüküm altına alınan 195.644,88 TL davacı alacağı içinde yer alıp almadığı hususunda bilirkişi raporunda yeterince açıklık bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, açıklanan bu yön üzerinde durulup gerekli araştırma ve inceleme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.