Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/507 Esas 2017/6283 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/507
Karar No: 2017/6283

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/507 Esas 2017/6283 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/507 E.  ,  2017/6283 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 104 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 142 hektar 3286,89 m2 yüzölçümü ve ... niteliği ile ... adına tesbit edilmiştir.
    Davacı, sahibi olduğu taşınmazın 104 ada 1 sayılı ... parseli içinde bırakıldığını belirterek, kazandırıcı zamanaşımı ve eklemeli zilyetliğe dayanarak tespitin iptali, ile adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın reddine, dava konusu 104 ada 1 sayılı parselin kadastro tutanağının iptali ile bu yerin hali arazi vasfıyla ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre ... sınırlandırması yapılmış, taşınmaz ... sınırları dışında bırakılmıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yargılamaya Hakim olan İlkeler" başlıklı ikinci bölümünde yer alan ve tasarruf ilkesini düzenleyen 24. maddesinin (1) nolu bendinde “Hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz”, taraflarca getirilme ilkesini düzenleyen 25. maddesinin (1) nolu bendinde “Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz”, taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26. maddesinin (1) nolu bendinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” (2) nolu bendinde de “Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır” denilmektedir. Kamu düzenine ilişkin bu hükümlerin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. fıkrasında belirtilen ve re"sen araştırma ilkesinin uygulanması gereken üç hal dışında kadastro davalarında da uygulanması ve re"sen gözetilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince, davaya konu taşınmaz kadastro sırasında ... vasfı ie ... adına tespit edilmiş, davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak açtıkları bu dava ile tespitin iptali ile taşınmazın adına tescilini talep etmiştir. Taşınmazın ham toprak olduğu iddiası ile vasfa yönelik olarak açılan bir dava veya davaya müdahalesi söz konusu olmadığından, somut olayda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesinin uygulanamayacağı da gözetildiğinde mahkemece davacının davasının reddine, taşınmazın
    tespit gibi ... vasfı ile davalı ... adına tesciline karar vermekle yetinilmesi gerekirken kamu düzenine ilişkin HMK 24. maddesine aykırı olarak ve HMK"nın 26. maddesine göre hâkim tarafların talebiyle bağlıdır kuralı gereğince talebi aşacak biçimde taşınmazın vasfının değiştirilmesi ve ham toprak olarak tesciline karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    Kabule göre de; mahkemece, dava konusu taşınmazın kadastro tesbitinin iptaline karar verilmesi gerekirken “tutanağın iptaline” karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/07/2017 günü oy birliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.