Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesine göre "Tebliğ işlemi usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır, muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi addolunur." Şikayetçi borçluya gönderilen örnek 6 numaralı icra emrinin tebliğ işlemi, mahkemenin gerekçesinde de açıklandığı üzere usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Şikayetçi vekili icra mahkemesine sunduğu şikayet dilekçesinde tebliğ işleminden 14.12.2010 tarihinde haberdar olduklarını açıklamış ise de; icra dosyasının incelenmesinde, şikayetçi vekilinin icra dosyasından 10.12.2010 tarihinde fotokopi aldığı, böylelikle bu tarihte tebliğ işleminden haberdar oldukları anlaşılmakla, bu tarihten sonra İİK"nun 16. maddesinde öngörülen yedi günlük şikayet süresi geçirilerek 20.12.2010 tarihinde icra hakimliğine başvurulmuştur. Bu durumda şikayet süreden sonra olmakla tebliğ işlemi kesinleşmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürmesi gereklidir.
Somut olayda borçlu tebliğ tarihinin düzeltilmesi için öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük şikayet süresini geçirdikten sonra başvuruda bulunduğundan mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken kabulüne dair karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.