23. Hukuk Dairesi 2015/3716 E. , 2015/4905 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki borçlu olmadığının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili murisinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, davalı kooperatif tarafından mirasçılar hakkında takibe girişildiğini ancak takibe konu borcun ödendiğini ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve %40 kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı murisinden 8.660,00 TL alacağı bulunduğunu, mirasçıların bu borcu ödemekle yükümlü olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; takip tarihi olan 03.09.2009 tarihi itibarı ile davacının 3.632,60 TL asıl borç, 914,52 TL temerrüt faizi olmak üzere 4.547,12 TL toplam borcu bulunduğu ve davacının takip tutarını bilebilecek durumda bulunmasına rağmen fazla tutarla bu miktarı aşan kısım bakımından takibe giriştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne ve %20 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekili temyiz etmiştir.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükme esas alınan 26.11.2013 tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Bilirkişi raporu, takip dosyası, kooperatif kayıtları ve kredi dosyası ile birlikte değerlendirildiğinde murisin kooperatife borcu olup olmadığı, var ise miktarı denetlenememektedir. Kredi dosyası içeriğinden, yapılandırma tarihi olan 18.07.2006 tarihinden sonra farklı tarihlerde kooperatife “avukatlık ücreti” ve “ortaklık peşinatı” gibi bir kısım ödemelerin yapıldığı anlaşılmakta olup, söz konusu ödemelerin mahiyeti, kredi borcuna mahsuben yapılıp yapılmadığı konusunda her hangi araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
Öte yandan, BK"nın 84. maddesi uyarınca, ödemelerin öncelikle gecikme faizinden mahsup edilmesi gerekir. Ancak davalı kooperatifin aksi yönde bir genel kurul kararı ya da uygulamasının bulunması halinde ödemelerin asıl alacaktan mahsubu da mümkündür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda BK"nın 84. maddesi hükmüne aykırı olarak asıl alacak ve faiz istemi yönünden orantı kurulmak suretiyle hesaplama yapıldığı görülmektedir.
Bu durumda mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise takip konusu döneme ilişkin tüm genel kurul kararları, bilanço ve gelir gider cetvelleri ile yönetim ve denetim kurulu raporları, ilgili Ticaret Sicil Memurluğu"ndan ya da anasözleşmenin 41. maddesi gereğince... İl Müdürlüğü"nden celp edilerek, kooperatif uygulamaları ve bankacılık konularında uzman yeni bir bilirkişi aracılığı ile tüm genel kurul kararları, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri ile varsa banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılması, davacının “avukatlık ücreti”, “ortaklık peşinatı” adı altında yaptığı ödemeler ile açıklama bulunmayan bir kısım ödemelerin kredi borcuna mahsuben yapılıp yapılmadığının araştırılması ve ödemelerin BK"nın 84. maddesine ilişkin yukarıda açıklanan ilke ve açıklamalar çerçevesinde mahsubu gerektiğinin gözetilmesi suretiyle ayrıntılı gerekçeli denetime elverişli bir rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde ve yasal düzenleme gözden kaçırılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bununla birlikte, menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olması gerekir. Somut olayda ise, şartları oluşmadığı halde kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesi de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.