MAHKEMESİ : İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2013
NUMARASI : 2010/4-2013/18

Davacı B.. K.. vekili Avukat M. T.. tarafından, davalı M.. A.. vd aleyhine 07/01/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 07/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının diğer temyizine gelince; dava haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı Züleyha"nın, annesinin başlattığı icra takibinde gönderilen ödeme emrini postaneden kendisinin eşi olarak tanıtıp tebliğ aldığını, davalı Mustafa"nın ise kimlik kontrolu yapmadan tebliğ yaptığını, icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle maddi ve manevi zarar gördüğünü ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar, olayda kusurlarının bulunmadığını, davacının maddi ve manevi zararının bulunmadığını, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davalıların haksız fiili olmasa dahi icra takibinin devam edeceği ancak sonucunun bir yargılama ile belirleneceği, çok kısa bir süre içerisinde icra mahkemesinin kararı ile durumun düzeltildiği gerekçesiyle davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; davacıya gönderilen ödeme emrini davalı Z.. K.."in usulsüz olarak tebliğ aldığı, davalı M.. A.."ün de usulsüz olarak tebliğ ettiği, ceza yargılaması ile de davalıların haksız fiillerinin tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davalılar haksız fiilleri ile davacı hakkında başlatılan takibin kesinleştirilmesini sağlamışlardır. Davacı şikayet yoluna gitmek zorunda kalmıştır. Şu durumda davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı kabul edilerek uygun bir miktar manevi tazminata karar verilmesi gerekirken ancak tazminatın miktarının belirlenmesinde etkili olacak sebeplerin gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 3/2 maddesi gereğince ret sebebi aynı olan davalılar lehine tek vekalet ücretine karar verilir. Anılan düzenlemeye aykırı olarak red sebebi aynı olan davalılar yararına maddi ve manevi tazminatlar için ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi ve manevi tazminat istemi tümden reddedildiginde maktu ücrete karar verilmesi gerekirken fazlaya karar verilmesi doğru bulunmadığından bu nedenlerle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) ve (3) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.