21. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/4833 Karar No: 2020/87 Karar Tarihi: 14.01.2020
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/4833 Esas 2020/87 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2019/4833 E. , 2020/87 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
Dairemizin 25/04/2017 tarih 2016/154 Esas 2017/3538 karar sayılı ilamı ile 18/04/2019 tarihli Eksiklik talebinin giderilmesi yazısı ile ve 13/06/2019 tarih 2017/4490 Esas 2019/4365 Karar sayılı kararı ile davalı ... İnş. Taah. Gıda Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şti.ne yapılan tebliğlerin usulüne uygun olamadığından bahisle gerekçeli kararın ve davacı vekilinin gerekçeli temyiz dilekçesinin yöntemince tebliği sağlandıktan sonra, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra Dairemize gönderilmesi gerektiğinden bahsedilmiş ise de karar gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Yargıtay kararlarının gereğinin yerine getirilmemesinin dosyanın temyiz incelemesini geciktirdiği gibi ilgililerin sorumluluğuna da yol açacağı açıktır. Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlaTebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. 25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazatede yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Hükümlerine göre, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gerektiği, bu kişilerin de bulunmaması halinde bu hususların tebliğ evrakına yazılarak tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır. Hukuk Genel Kurulu"nun 14.12.2011 tarih ve 2011/21-882 Esas, 2011/767 sayılı Kararında da vurgulandığı üzere, Tebligat Kanunu"nun 13 üncü maddesinde, kendisine tebligat yapılacak şahısların derecelendirildikleri görülmektedir. Bir kere, hükmi şahıslar namına kendilerine tebligat yapılabilecek salahiyetli mümessiller mutad iş saatlerinde işyerlerinde bulundukları ve o sırada evrakı bizzat alacak durumda oldukları takdirde memur ve müstahdemlere tebligat yapılamaz. Saniyen, memur veya müstahdemlere tebligat yapılabilecek hallerde de, önce kendisine tebligat yapılacak şahsın, şirketin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle muhatap hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu işlerle tavzif edilmiş bir kimse olması . Böyle bir kimsenin bulunmaması halindedir ki (bu durum tebliğ mazbatasına dercedilmek suretiyle) o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme tebligat yapılabilir. Daha önce kendisine tebligat yapılması gereken kimselerin bulunmadıklarını veya tebligatı bizzat alamayacak durumda olduklarının ispatı bakımından mazbatada yer alacak kayıt bilhassa önemlidir (E. Moroğlu, Makalelerim I, İstanbul 2001, s. 4-5). Adı geçen davalı şirkete Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapılan tebligat usulsüz olduğundan gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. (HMK 366.) maddesindeki prosedürün işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.