14. Hukuk Dairesi 2015/12241 E. , 2016/3097 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 23.09.2009 gününde verilen dilekçe ile istihkak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, istihkak istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, muris..."in 19.08.1985 tarihinde vefat ettiğini, murisin 1975 yılında.... Konut Yapı Kooperatifine üye olduğunu, davalının murisin vefatından 5 yıl sonra murisin yerine kooperatife üyeliğe kabul edildiğini, davalının terekedeki bu malı kardeşlerine haber vermeden kötüniyetle iktisap ettiğini bu nedenle terekeye ait payın terekeye iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 15 yıl boyunca kooperatif üyelik aidatının müvekkili tarafından ödendiğini, davacıların kooperatif üyeliğinden haberdar olduklarını, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Miras açılınca, mirasçılar onun tamamına sahip olurlar, kanunda açıkça yazılı haller müstesna olmak üzere, müteveffanın alacakları ve bilcümle hakları ve zilyed bulunduğu malları, mirasçılarına intikal eder (743 sayılı Türk Kanunu Medenisi m. 539). Mirasçı birden ziyade ise, terekedeki haklar ve borçlar taksime kadar müşa kalır. Tereke mirasçıların mülkü olup, mukavele veya kanun ile muayyen temsil ve idare hakları mahfuz kalmak üzere mirasçılar, bunda müştereken tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin talebi üzerine hakim, taksimin icrasına kadar miras şirketine bir mümessil tayin edebilir (TKM m. 581).
Terekeye veya bir kısmına vazıyed edenlere karşı kanuni veya mansup mirasçı sıfatı ile üstün bir hakka sahip olduğunu iddia eden kimse, miras sebebi ile istihkak davasında bulunabilir. Hakim davacının talebi üzerine hakkının muhafazası için iktiza eden tedbirleri ittihaz eyler. Bu tedbirler, teminat itası veya tapu kaydine şerh verilmesi gibi şeylerdir (TKM m. 577).
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 14. maddesi "Ortağın ölümü ile ortaklık sıfatı sona erer.
Anasözleşmede gösterilecek şartlarla ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmaları sağlanabilir.
(Değişik: 06.10.1988 - 3476/3 md.) Ortaklık devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder." şeklindedir.
Terekeye veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı dava açan yasal veya atanmış mirasçının mirasçılıkta üstün hak iddiası bulunmuyorsa açılan dava adi istihkak davası olarak adlandırılmaktadır. Adi istihkak davasında miras sebebiyle istihkak davasından farklı olarak mirasçılıkta üstün hak iddiası bulunmadığı gibi mirasçılık sıfatıyla ilgili uyuşmazlık da mevcut değildir. Mirasçıların istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir.
Somut olayda; davacılar yasal mirasçı olduklarından ve mirasçılık sıfatlarına yönelik bir itiraz bulunmadığından 743 sayılı TKM"nin 577. maddesinde belirtilen hükümlerinin bu davada uygulanması mümkün değildir. Mirasçıların üstün hak iddiası bulunmadığından dava (adi) istihkak istemine ilişkindir.
Muris.... 19.08.1985 tarihinde vefat etmiş, davalı mirasçı ... ise .... Geliştirme Kooperatifine Yönetim Kurulunun 10.08.1990 tarihli ve 60 sayılı kararı ile ortaklığa kabul olunmuştur. Bu itibarla mahkemece, gerekirse kooperatif kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle ..."in kooperatife üye olduğu tarihten vefat tarihine kadar yaptığı ödemeler ile davalı (mirasçı) ..."in kooperatif üyeliğine kabul sebebi ve dayanakları ile kooperatife yaptığı ödemeler tespit edilerek kooperatif tarafından tahsis edilen villanın dava tarihindeki rayiç bedeline oranlanmak suretiyle terekeye iade edilmesi gereken tereke malı olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.