10. Ceza Dairesi 2016/158 E. , 2016/651 K.
"İçtihat Metni"
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç Tarihi : 13/12/2014
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık K.. D.."un cezalandırılması ve suçta kullanılan.... plakalı aracın müsaderesi isteğiyle açılan kamu davası ile ilgili yapılan yargılama sonucu, V....3. Ağır Ceza Mahkemesi"nce .... tarihinde .... ve .... karar sayı ile sanığın mahkûmiyetine, aracın ise kayıt maliki H.. D.."a iadesine karar verilmiştir.
Mahkûmiyet hükmü sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş, aracın iadesi ile ilgili olarak temyiz başvurusunda bulunulmamıştır.
Dairemizin .... tarihli ....esas ve .... karar sayılı kararı ile, sanık K.. D.. hakkındaki mahkûmiyet hükmünün düzeltilerek onanmasına oybirliğiyle;.... plakalı aracın kayıt maliki H.. D.."a iadesine ilişkin hükmün incelenmesine yer olmadığına Üye H...U..."nun karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, Dairemizin kararına itiraz edilerek, aracın iadesine ilişkin hükmün incelenmesi ve yerel Mahkeme kararının "aracın müsaderesi" yönünden düzeltilerek onanması istenmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısı: "Sanık K.. D.. suçta kullanılan ...plaka sayılı aracın kendisine ait olduğunu, ancak trafikte amcasının oğlu H.. D.. adına kayıtlı olduğunu, aracı ondan satın aldığını, üzerine kaydını yaptırmadığını, belirtmiştir.
Aracın kayıt maliki H.. D.., İ.... 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından talimatla alınan 04.05.2015 tarihli ifadesinde; sanığın amcasının oğlu olduğunu, ... plakalı aracı yaklaşık 1 yıl kadar önce harici olarak sanık K.. D.."a sattığını, aracın parasını da aldığını, sanığın, "aracın devrini sonra alırım" dediğini, ancak İ..."e geldiği için aracın devrini kendisine veremediğini, aracın kaydının üzerinde kaldığını, sanığın böyle bir şey yapacağını aklına getirmediğini, dava konusu olay hakkında bilgisi olmadığını, aracı sanığa sattığı için müsadere talebi konusunda da bir diyeceği olmadığını beyan ederek satış işlemini doğrulamıştır.
Sözkonusu aracın zula tabir edilen özel yapılmış gizli bölmesinde 130 paket halinde, brütü 68 kg. 868 gram, neti de 40 kg. 505 gram eroin ele geçirilmiştir.
Sanık aracı harici satışla teslim alarak malik sıfatıyla tasarruf etmiş, araca zula tabir edilen özel bölmeler dahi yaptırarak, aracı uyuşturucu maddenin taşınmasına tahsis etmiştir. Kayıt maliki aracı satıp devrettiği için olayda iyi niyet araştırmasına gerek yoktur. Gerek sanık, gerekse kayıt maliki mahkeme önünde satışı doğrulamışlardır. Sadece trafik kaydı alınmadı diye aracın kayıt sahibine iadesi dolaylı yoldan sanığa iadesi anlamına gelir. Zira, kayıt maliki araç bedelini de aldığı için, kendisine iade edilen aracı tekrar sanığa teslim edecektir. Bu takdirde uyuşturucu madde ticareti yapan kişiler, nakilde kullandıkları özel bölme yapılmış araçları dahi "haricen satın aldık" demek suretiyle aracı müsadere edilmekten, aracın kayıt malikini de suça karışmış olmaktan kolayca kurtarabileceklerdir. Böyle bir durumun hukuken korunması mümkün değildir. Araç mevcut haliyle bile suçta kullanılmak üzere özel bir şekilde hazırlanmış gizli bölmeli bir araçtır.
Dolayısıyla, bu araçla ilgili İADE kararı da temyizin kapsamı içinde olup, güvenlik tedbirinin yanlış uygulanması kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceğinden, uyuşturucu maddenin taşınmasına tahsis edildiği ve suçta kullanıldığı anlaşılan, sanığın malik sıfatıyla tasarruf ettiği ... plakalı orjinalinde olmayan sonradan yapılmış özel gizli bölmeleri bulunan aracın, 5237 sayılı TCK"nın 54/1 inci maddesi uyarınca müsaderesi yerine, uygun olmayan gerekçe ile iadesi yönünde hüküm kurulması nedeniyle, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 321 inci maddeleri gereğince BOZULMASI, ancak; bu aykırılık yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK"nın 322 inci maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan" denilerek; Dairemizin kararındaki ".....plakalı aracın kayıt maliki olan üçüncü kişiye iadesine ilişkin hükme yönelik temyiz bulunmadığından, iade hükmünün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA" ibaresinin çıkarılması ve hükmün 12 inci paragrafındaki "Suçta kullanılan.....Plaka sayılı aracın" ibaresi dışında kalan bölümlerin metinden çıkarılması ve yerine "5237 sayılı TCK"nın 54/1 inci maddesi uyarınca müsaderesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASI istenmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
İtiraza konu olan ..... plakalı araç, trafik sicilinde üçüncü kişi konumundaki H.. D.. adına kayıtlıdır.
Sanık, suçun işlenmesinde kullanılan bu aracı haricen satın aldığını ve üzerine kaydını yaptırmadığını söylemiş, trafik sicilinde malik olarak kayıtlı olan Husret de bu durumu doğrulamıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 20. maddesine göre "noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir".
Somut olayda, sanığın söz konusu aracı haricen satın alması geçersiz olup; vergi ve araç sahibine yüklenecek tazminat yönünden sorumlu kişi, aracı haricen satın alan değil, kayıt malikidir.
Öte yandan, CMK"nın 223. maddesinin 1. fıkrasında "güvenlik tedbirine hükmedilmesi" de hüküm olarak kabul edilmiştir.
5237 sayılı TCK"nın 54. maddesinde "müsadere", güvenlik tedbiri olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda Mahkeme, söz konusu aracın trafik sicilinde malik olarak kayıtlı olan H..."e iadesine karar vermiştir, iade hükmüne yönelik bir temyiz talebi bulunmamaktadır.
"Davasız yargılama olmaz" ilkesi uyarınca, aracın iadesine ilişkin hükmün Yargıtay tarafından temyiz yolu ile incelenmesi mümkün değildir.
Dairemizin itiraza konu olan kararı, itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirilerek verilmiş olup kararda bir yanlışlık bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülmemiştir.
İtirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının yerinde görülmediğine,
2- 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE,
Üye H....U...."nun karşı oyu ve oyçokluğuyla 04.03.2016 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ:
Olayla ilgili, Dairemizin .....tarih ve ....sayılı kararına yazdığım karşı oy gerekçemde de açıkladığım üzere;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun.... tarih ve ..... sayılı kararında da belirtildiği gibi, müsadere 5237 sayılı TCK"nın birinci kitabının, üçüncü kısmının, ikinci bölümünde bir "güvenlik tedbiri" olarak düzenlenmiş olduğundan, gerek CMUK"nın 326. maddesinin son fıkrasında, gerekse 5271 sayılı CMK"nın 307/4. maddesinde öngörülen "hükmün sanık lehine temyizi üzerine bozulmasından sonra yeniden verilen hükmün, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz" şeklindeki kuralın kapsamı dışındadır. Güvenlik tedbirlerinin uygulanması gerekirken uygulanmaması veya yanlış uygulanması kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceğinden, temyizin sanık lehine olup olmadığına bakılmaksızın hükmün bozulması gerekir.
Aleyhe değiştirme yasağı münhasıran "cezalar" ile ilgili olup, cezalar da 5237 sayılı TCK"nın 45. maddesinde, hapis ve adli para cezaları olarak sayıldığından, cezalar arasında sayılmayan güvenlik tedbirlerinin bu kapsamda değerlendirelemeyeceği açıktır.
Hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmiş olduğundan tüm yönleriyle incelenmelidir. Ayrıca hüküm ceza süresi itibarıyla RESEN temyize tabidir. Resen temyiz halinde de karar bütün yönleriyle incelenir, varsa hukuka aykırılıklar düzeltilir. Müsadere veya iade hükmünün incelenmesi de temyizin kapsamı içindedir.
Sanık suçta kullanılan .....plaka sayılı aracın kendisine ait olduğunu, ancak trafikte amcasının oğlu H.. D.. adına kayıtlı olduğunu, aracı ondan satın aldığını, üzerine kaydını yaptırmadığını belirtmiştir.
Aracın kayıt maliki H.. D.., İ.... 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından talimatla alınan 04.05.2015 tarihli ifadesinde; sanığın amcasının oğlu olduğunu, ... plakalı aracı yaklaşık 1 yıl kadar önce harici olarak sanık K.. D.."a sattığını, aracın parasını da aldığını, sanığın, "aracın devrini sonra alırım" dediğini, ancak İ..."e geldiği için aracın devrini kendisine veremediğini, aracın kaydının üzerinde kaldığını, sanığın böyle bir şey yapacağını akima getirmediğini, dava konusu olay hakkında bilgisi olmadığını, aracı sanığa sattığı için müsadere talebi konusunda da bir diyeceği olmadığını beyan ederek satış işlemini doğrulamıştır.
Sözkonusu aracın zula tabir edilen özel yapılmış gizli bölmesinde 130 paket halinde, brütü 68 kg. 868 gram, neti de 40 kg. 505 gram eroin ele geçirilmiştir.
Sanık aracı harici satışla teslim alarak malik sıfatıyla tasarruf etmiş, araca zula tabir edilen özel bölmeler dahi yaptırarak, aracı uyuşturucu maddenin taşınmasına tahsis etmiştir. Kayıt maliki aracı satıp devrettiği için olayda iyi niyet araştırmasına gerek yoktur. Gerek sanık, gerekse kayıt maliki mahkeme önünde satışı doğrulamışlardır. Sadece trafik kaydı alınmadı diye aracın kayıt sahibine iadesi dolaylı yoldan sanığa iadesi anlamına gelir. Zira, kayıt maliki araç bedelini de aldığı için, kendisine iade edilen aracı tekrar sanığa teslim edecektir. Bu takdirde uyuşturucu madde ticareti yapan kişiler, nakilde kullandıkları özel bölme yapılmış araçları dahi "haricen satın aldık" demek suretiyle aracı müsadere edilmekten, aracın kayıt malikini de suça karışmış olmaktan kolayca kurtarabileceklerdir. Böyle bir durumun hukuken korunması mümkün değildir. Araç mevcut haliyle bile suçta kullanılmak üzere özel bir şekilde hazırlanmış gizli bölmeli bir araçtır.
Dolayısıyla, bu araçla ilgili İADE kararı da temyizin kapsamı içinde olup, güvenlik tedbirinin yanlış uygulanması kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceğinden, uyuşturucu maddenin taşınmasına tahsis edildiği ve suçta kullanıldığı anlaşılan, sanığın malik sıfatıyla tasarruf ettiği .... plakalı orjinalinde olmayan sonradan yapılmış özel gizli bölmeleri bulunan aracın, 5237 sayılı TCK"nın 54/1 inci maddesi uyarınca müsaderesi yerine, uygun olmayan gerekçe ile iadesi yönünde hüküm kurulması ve Dairemiz çoğunluğunun kurulan hükmü inceleme dışında tutması usul ve yasaya uygun olmadığından, Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı yerinde ve dosya içeriğine uygundur.
Anlatılan nedenlerle, İTİRAZIN KABULÜ ile iade hükmünün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 321 inci maddeleri gereğince BOZULMASI, ancak; bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK"nın 322 inci maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 12 inci paragrafındaki "Suçta kullanılan ... Plaka sayılı aracın" ibaresi dışında kalan bölümlerin metinden çıkarılması ve yerine "5237 sayılı TCK"nın 54/1 inci maddesi uyarınca müsaderesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASI gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun "itirazın yerinde görülmediğine" ilişkin kararına katılmıyorum. 04.03.2016