16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3981 Karar No: 2018/4704 Karar Tarihi: 29.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3981 Esas 2018/4704 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edilmesiyle ilgili istinaf başvurusunu esastan reddetti. Ancak temyiz talebi incelendiğinde, kararın doğru olmadığına karar verildi. Mahkeme, Bylock uygulamasını kullandığı teknik verilerle tespit edilen bir sanığın, bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen ancak bylock kullanıcısı olduğuna dair belirleyici nitelikte delilin atılı suçun vasfının tayini açısından önemli olduğunu belirtti. Ayrıca, TCK'nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği de hatırlatıldı. Silahlı terör örgütüne üye olma suçu, yakalanmayla temadi kesilebileceği için gerekçeli karar başlığında suç tarihinin doğru yazılması gerektiğine de dikkat çekildi. Kanun maddeleri: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2018/3981 E. , 2018/4704 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “21.02.2017” yerine “2016” olarak yazılması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, mevcut delil durumu ve yasa maddesinde öngörülen ceza miktarı itibarıyla tutukluluk halinin devamına, 29.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.