10. Hukuk Dairesi 2018/4236 E. , 2018/6844 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :... Mahkemesi
Asıl ve birleşen dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, asıl ve birleşen dava ile, 19.07.2005 tarihinde meydana gelen ... kazası sonucunda % 37 oranında sürekli ... göremezlik durumuna giren davalı .....’nin işçisi olan kazalı sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ve ödenen masraflardan oluşan kurum zararının davalılardan tahsilini talep etmiş olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanun"dur. Mahkemece, davalı Olmuksa Internatıonal......Ş. yönünden işverenlik durumu tartışılmaksızın yanılgılı değerlendirme sonucu her iki davalı şirketin işveren olduğu belirtilerek yazılı şekilde davaların kabulüne karar verilmiştir.
Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, ... kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, ... güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığını ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi, 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi, İşçi sağlığı ve ... Güvenliği Tüzüğü hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve ... Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde ... sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de ... sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan ... sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli ... sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. ... kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçlar, rücu davasında Kurumun taraf olmaması nedeniyle bağlayıcı nitelikte bulunmamakta ise de işçi sağlığı ve ... güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi veyahut kesinleşmiş olması halinde güçlü delil olarak kabul edilebilmektedir.
İnceleme konusu dosya kapsamından davalı şirketler arasında yazılı onaylı bir sözleşmenin bulunmadığı, aralarındaki ... ilişkisinin taşeron niteliğinde olmadığı ve davalı .....’nin işveren sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla; mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında anılan davalı şirketin söz konusu olayda 3. kişi olup olmadığı irdelenmeli, davalı şirketlerin kusur oran ve aidiyetlerinin irdelendiği ve tazminat dosyasının da dikkate alındığı oluşa uygun kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesie, 19/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.