Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11587
Karar No: 2015/14718
Karar Tarihi: 25.06.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/11587 Esas 2015/14718 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, ödediği aylıkların faiziyle birlikte geri ödenmesine dair işleminin iptaline karar verilmesini istemiş, ancak mahkeme isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacının tüm temyiz itirazları reddedilirken, davalı Kurumun temyiz itirazları kabul edilmiş ve hüküm bozulmuştur. Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa'nın 56. maddesi incelendiğinde, \"eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen\" ibaresi yer almaktadır. Kanun koyucu tarafından boşanma amacına/saikine yönelik herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle, boşanma iradesinin gerçekliği/samimiliği araştırılmadan, eşlerin gerçek/samimi boşanma iradelerine sahip olan veya olmayan tüm eşlerin, 01/10/2008 tarihinden itibaren birlikte yaşadıklarının saptanması halinde gelir/aylığın kesilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Mahkemece, davacının boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadığı tespit edildiği halde, davacının haklı olduğuna karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kanun maddesi: 5510 sayılı Yasa'nın 56. maddesi.
21. Hukuk Dairesi         2015/11587 E.  ,  2015/14718 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, aylık kesmeye ve ödediği aylıkların faiziyle birlikte geri ödenmesine dair işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davalı Kurumun temyizine gelince;
    Dava, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca kesilen ölüm aylığının kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa"nın 56. maddesinde oldukça yalın olarak "eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen" ibareleri yer almakta olup, kanun koyuca tarafından örneğin; "... kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan", " hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan", "gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan" veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir. Maddede, boşanma amacına/saikine yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, gerek Kurumca, gerekse yargı organlarınca uygulama yapılırken, eşlerin boşanma iradelerinin gerçekliğinin/samimiliğinin araştırılıp ortaya konulması söz konusu olmamalı, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma/irdeleme ve boşanma yönündeki kesinleşmiş yargı kararının geçerliliğinin sorgulaması yapılmamalı, özellikle kesinleşmiş yargı organının verdiği karara dayanan "boşanma" hukuki durum ve sonucunun, eşlerin gerçek iradelerine dayanıp dayanmadığının araştırılmasının bir başka organın yetki ve görevi içersinde yer almadığı, kaldı ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda "anlaşmalı boşanma" adı altında hukuki bir düzenlemenin de bulunduğu dikkate alınmalıdır. Şu durumda sonuç olarak vurgulanmalıdır ki, boşanma tarihi itibariyle gerçek/samimi boşanma iradelerine sahip olan (evlilik birliği temelinden sarsılan) veya olmayan tüm eşlerin, maddenin yürürlük tarihi olan 01/10/2008 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun eylemli olarak birlikte yaşadıklarının saptanması durumunda gelirin/aylığın kesilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
    Somut olayda; davacının 27.05.2004 tarihinde boşandığı ve boşandığı eşi ile tekrar 20.07.2012 tarihinde evlendiği, ... adresindeki mahalle muhtarı ... ve mahalle halkından ..."in kontrol memuruna verdiği ifadede, davacı ile boşandığı eşinin adresleri kayıtlarda farklı olsa da, belirtilen adreste karı koca olarak birlikte yaşamaya devam ettiklerini beyan etmesine rağmen, mahkemece bu tanıkların da beyanlarına başvurulmak sureti ile yapılan zabıta araştırmasında ve mahkemece de bizzat dinlenilen tutanak tanıklarının davacının eşi ile ayrı yaşadığını beyan ederek ifadelerini değiştirmelerinin izah edilebilir bir gerekçesinin bulunmaması, kontrol memurlarınca da tespit edildiği üzere davacı ile boşandığı eşinin Yasa"da belirtilen “ fiilen birlikte yaşama ” koşulunu taşıdıkları anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi