Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11637
Karar No: 2015/14717
Karar Tarihi: 25.06.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/11637 Esas 2015/14717 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Kurum'un kesilen aylığın yeniden bağlanması ve borçsuz olduğunun tespit edilmesi talebinde bulunmuştur. İş Mahkemesi, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı vekili temyiz etmiştir. Mahkeme, 5510 sayılı Kanun'un 56/2 maddesi gereği kesilen ölüm aylığının tespiti davasında, \"eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen\" ibaresinin geniş uygulanması gerektiğine karar vermiştir. Ancak mahkeme, davacının kesilen aylığın yeniden bağlanması için bu şartı taşımadığına karar vererek davanın reddedilmesi gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Mahkeme, idarenin denetim ve kontrol memurları tarafından düzenlenen tutanakların aksi ispat edilmediği sürece geçerli olduğunu belirtmiştir. Bu nedenlerle, davalı kurumun temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 56/2 maddesi, 59/2 maddesi.
21. Hukuk Dairesi         2015/11637 E.  ,  2015/14717 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, Kurum işleminin iptaliyle kesilen aylığın yeniden bağlanmasına, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Dava, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca kesilen ölüm aylığının kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa"nın 56. maddesinde oldukça yalın olarak "eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen" ibareleri yer almakta olup, kanun koyuca tarafından örneğin; "sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan", " hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan", "gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan" veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir. Maddede, boşanma amacına/saikine yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, gerek Kurumca, gerekse yargı organlarınca uygulama yapılırken, eşlerin boşanma iradelerinin gerçekliğinin/samimiliğinin araştırılıp ortaya konulması söz konusu olmamalı, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma/irdeleme ve boşanma yönündeki kesinleşmiş yargı kararının geçerliliğinin sorgulaması yapılmamalı, özellikle kesinleşmiş yargı organının verdiği karara dayanan "boşanma" hukuki durum ve sonucunun, eşlerin gerçek iradelerine dayanıp dayanmadığının araştırılmasının bir başka organın yetki ve görevi içersinde yer almadığı, kaldı ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda "anlaşmalı boşanma" adı altında hukuki bir düzenlemenin de bulunduğu dikkate alınmalıdır. Şu durumda sonuç olarak vurgulanmalıdır ki, boşanma tarihi itibariyle gerçek/samimi boşanma iradelerine sahip olan (evlilik birliği temelinden sarsılan) veya olmayan tüm eşlerin, maddenin yürürlük tarihi olan 01/10/2008 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun eylemli olarak birlikte yaşadıklarının saptanması durumunda gelirin/aylığın kesilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.

    Somut olayda; tanıklar...ve ..."nın kontrol memuruna verdiği ifadeleri mahkemede değiştirdikleri, davacı ve eski eşin nüfusta 2007 ve 2011 yıllarında adresleri aynı olup, davacının 2013 yılında adresini değiştirdiği ve o adreste davacının kızı ve damadının oturduğu, yine davacının eski eşinin 20.10.2011 tarihinde değiştirdiği adreste kontrol memurlarınca tutulan tutanakta yaşamaya elverişli olmadığı, bir kısım camlarının kırık olduğu ve camlarda perdenin olmadığı, yine bu adresteki muhtar ve aza dinlenmiş, davacının evine bir ara çok fazla icra geldiğini, ara ara muhtarlığa gelip tebligatlarını aldığı beyan etmişler ve davacı ve eski eşin adres hareketleri ve tanıkların beyanları değerlendirildiğinde, tutunak tanıkların mahkemede beyanlarını değiştirmesinin haklı bir gerekçesi olmadığı, bu haliyle de davacı ile boşandığı eşinin Yasa"da belirtilen “fiilen birlikte yaşama” koşulunu taşıdıkları anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın 5510 sayılı yasının 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup Kontrol Memuru Raporunun da aksi ispat edilemediğinden davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi