9. Ceza Dairesi 2020/8704 E. , 2021/1162 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik, 5464 sayılı Kanun"a aykırılık
Hüküm : Beraat (Her iki sanık için ayrı ayrı)
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 tarihli ve 2014/118-2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanıklar hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; UYAP sisteminde yapılan sorgulamada, sanık ... hakkında aynı suçtan Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/139 Esas sırasında kayıtlı kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, anılan davanın akıbetinin araştırılması, derdest ise davaların birleştirilmesi, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi sonrasında, suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde, TCK"nın 3/1 ve 61. maddeleri de nazara alınarak, sanıklara TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanun"un 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi, sanık ... hakkında Vergi Usul Kanunu"na muhalefet suçundan Tarsus 3.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/151 Esas sayılı dosyasının akıbetinin araştırılması ve anılan dosyanın onaylı örneğinin dosya arasına alınması ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından iddianame de isimlerine
yer verilen sanığın iş yerindeki pos cihazından kredi kartına komisyon karşılığı nakit çekim yaptıklarını beyan eden ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ... isimli şahısların tanık sıfatıyla dinlenmesi, sanık ..."e ait ticari defter ve kayıtlar temin edilerek tefecilik yapıp yapmadığı hususunda bilirkişiden rapor aldırılması, alacaklı sıfatlarının olduğu icra takip dosyalarının araştırılarak mevcut olması halinde borçlu gözüken kişilerin sanıklardan faiz karşılığında ödünç para alıp almadıkları hususunda tanık olarak beyanlarına başvurulmasından sonra sonucuna göre bir karara varılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.