Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9628 Esas 2016/306 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9628
Karar No: 2016/306
Karar Tarihi: 18.01.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9628 Esas 2016/306 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin resmi belgede sahtecilik suçu ile mahkumiyetine karar verdi. Ancak, temyiz itirazlarından biri olan ceza konusunda kanun maddeleri ile ilgili bir eksiklik olduğu belirtildi. Resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 765 sayılı TCK'nın 342/1. maddesinde 2 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis veya 5237 sayılı TCK'nın 204/1. maddesinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olarak öngörülüyor ve temel cezanın alt sınırdan tayin edilmesi durumunda farklı kanun maddeleri uygulanıyor. Mahkumiyetleri sabıkasından çıkarıldığı için sanık lehine olan kanunun 765 sayılı TCK olduğu belirtilen kararda, suç tarihi ve kanun maddesi koşullarının eksik incelenmesi nedeniyle hüküm eksik bırakıldı. Ayrıca, sanığın adli sicil kaydındaki mahkumiyetler yasal değişiklik nedeniyle idari yaptırıma dönüştüğü için sahtecilikten somut bir zararın olmadığı belirtildi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip verilmeyeceği de tartışılması gerektiğine vurgu yapıldı.
Kanun maddeleri: 765 sayılı TCK'nın 342/1, 80. maddesi; 5237 sayılı TCK'nın 204/1, 43. maddesi; 5252 sayılı Yasanın 9/3

11. Ceza Dairesi 2015/9628 E. , 2016/306 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
I) 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca lehe Yasanın önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi gerektiği, bu kapsamda resmi belgede sahtecilik suçunun cezası 765 sayılı TCK"nın 342/1. maddesinde 2 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis, 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olarak öngörülmesine karşın, temel cezanın alt sınırdan tayini halinde 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen ve kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak uygulanan güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı TCK"da bulunmadığı, sanığın sabıkasında yer alan mahkumiyetlerin suç olmaktan çıkarılması nedeni ile suç tarihi itibari ile 647 sayılı Yasa"nın 6. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği cihetle 765 sayılı TCK"nın sanık lehine olduğu gözetilip; somut olayda suça konu senetlerin bankaya ibraz tarihleri ve veriliş gayeleri araştırılarak, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 80. maddesinin ve farklı bir düzenleme getiren 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
II) Sanığın adli sicil kaydında geçen 3167 sayılı Kanunun 16/1-3. maddesi uyarınca verilen mahkumiyetlerine ilişkin eylemlerinin 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüştüğü cihetle, sahtecilik suçundan doğan somut bir zararın da bulunmadığı gözetilerek, 5728 sayılı Yasanın 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi gereğince, objektif ve sübjektif koşulların bulunup bulunmadığı değerlendirilerek "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verilip verilmeyeceği hususunun buna göre tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.