11. Hukuk Dairesi 2016/1382 E. , 2017/2438 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06.10.2015 tarih ve 2014/295-2015/378 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının, müvekkili ile birlikte ... Kuyumculuk"ta önceden ortak olarak çalıştığını ve bu süreçte ortaklığın parasını başkalarına borç olarak vermek suretiyle ortaklığın içini boşalttığını, sermayesini ortadan kaldırdığının kendi el yazısı ile yazmış olduğu gayrı resmi ticari defter kayıtlarından müvekkili tarafından tespit edildiğini, nitekim söz konusu defter kayıtlarından davalının davacı müvekkilinin de üç sermayedarından biri olduğu adı geçen firmaların sermayesi niteliğini haiz 13 kg 988,80 gram 24 ayar altını, müvekkilinin herhangi bir yazılı ya da sözlü onayı olmaksızın ... isimli bir şahısa vermek suretiyle kuyumculuktan başka faaliyetlere kalkıştığının tespit olunduğunu, aynı şekilde başka kişilerle de bu gibi ilişkileri bulunduğunu, ortaklığın parasını Koçbank"ta bulunan eşine ait hesaba aktardığının yapılan araştırmalar neticesinde anlaşıldığını, oysa söz konusu 13 kg. 988,80 gram 24 ayar altının 1/3"ünün bahse konu ortalıktan dolayı ..."ya ait olduğunun kuşkusuz olduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak koşuluyla davalının tespit olunacak olan borcunu ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunarak davacının dava dilekçesinde talep ettiği hususun açık olmadığını, tarafların 15/12/2003–30/11/2008 tarihleri arasında... Kuyumculuk Ltd. Şti. adı altında ortak olarak çalıştıklarını, 2008 yılında ortaklıklarını bitirme kararı aldıklarını ve dilekçe ekinde sunulan 20/02/2008 tarihli sözleşmeyi imzaladıklarını, bu sözleşme ile tarafların ortaklıklarını ayırdıklarını, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde incelenen defter ve kayıtlardan ortaklığı zarara uğratıcı herhangi bir işlemin yapılmamış olduğu, davacı her ne kadar mahkemeye sunduğu belgeler üzerinde grafolojik inceleme yapılmak suretiyle karar verilmesini talep etmiş ise de, sunulan belgeler adi belge niteliğinde olup söz konusu belgelerin tarafların bir zaman ortak oldukları şirket ile ilgili olduğuna ve hangi tarihte yapıldığına yönelik bir ibare içermemesi nedeniyle delil niteliği bulunmadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve iddianın ileri sürülüş şekli itibariyle, dolaylı zararın ancak şirkete ödenmesinin istenebileceğine ve davacının payını devrederek, ortaklıktan ayrılmış olmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.