12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/8717 Karar No: 2011/24929
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/8717 Esas 2011/24929 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1536-2011/1 numaralı kararı temyiz edilmiştir. Alacaklının, çeke dayalı olarak başlattığı takiplerde borçlunun itiraz ettiği ve bu itirazın İİK.nun 168/5 maddesine göre borca itiraz niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Ancak, mahkeme tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptal edilmesi hatalı bulunmuştur. Borçlunun itirazı ise İİK.nun 169/a-6.maddesi gereğince kabul edilmiş ve alacaklı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri detaylı ve açıklayıcı bir şekilde belirtilmemiştir.
12. Hukuk Dairesi 2011/8717 E. , 2011/24929 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/01/2011 NUMARASI : 2010/1536-2011/1
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının borçlu hakkında çeke dayalı olarak başlattığı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takiplerinde borçluya 10 örnek ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurarak, takibe konu çeki yetkilisi olduğu keşideci Ç. S.M. Nak. İth. Paz. Tic. Ltd. Şti adına ve anılan şirket yetkilisi sıfatı ile imzaladığını, şahsen sorumlu bulunmadığını ileri sürdügü anlaşılmaktadır. Bu hali ile, itiraz İİK.nun 168/5 maddesine göre borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda İİK’nun 169/a-6. maddesi gereğince borca itiraz kabul edilerek takibin durmasına karar verilmesi gerekirken borçlu adına gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. 2-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.nun 169/a-6.maddesi; borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir. Somut olayda, takibe konu çeklerin hamili ciranta olan takip alacaklısı tarafından keşideci şirket adına şirket kaşesi üzerinde sadece bir adet imzası bulunan A. K. takip edildiğine göre, bu durumda takip konusu çeke ilişkin olarak şirket borçtan sorumlu olacağından, adı geçen şahsın borçtan şahsen sorumlu olmadığını bilebilecek durumda olup kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece İİK.nun 169/a-6 maddesi gereğince alacaklı aleyhinde inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu hususta borçlu talebinin reddi doğru değildir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda 1 no’lu bentte yazılı nedenlerle alacaklı yararına; borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile 2 no’lu bentte yazılı nedenlerle borçlu yararına İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.