11. Hukuk Dairesi 2015/14454 E. , 2017/2435 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/12/2014 tarih ve 2013/138-2014/302 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1961 yılında faaliyete başladığını, bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler ve sair ürünlerin ithalatı, ihracı ve ticareti ile ilgili olarak aralıksız faaliyet gösterdiğini, faaliyet gösterdiği sektörde tanınmış markalara sahip olduğunu, kendine özgü marka ve endüstriyel tasarımları ile piyasada var olmaya çalıştığını, müvekkilinin markalarının, endüstriyel tasarımlarının yoğun tanıtım ve reklam faaliyetleri ile ayırt ediciliğinin arttığını, bu çerçevede müvekkilinin ... nezdinde 16.07.1999 tarih ve 006896 sayılı ambalaj tasarımı, 21.06.2000 tarih ve 8491 nolu kek tasarımı, 04.05.2000 tarih ve 8364 sayılı kek tasarımı, 20.02.2006 tarih ve 2006/00490 nolu ambalaj tasarımı, 20.02.2006 tarih ve 2006/00491 nolu kek tasarımlarının tescilli olduğunu, müvekkilinin kek ve ambalaj tasarımları "... ..." markası ve "... ... ... ... VAR" sloganını uzun yıllardır kullandığını, davalının tescil ettirmek istediği "... ..." isimli tasarımı yıllar önce müvekkili tarafından kamuya sunulan müvekkili ile özdeşleşen ve "... ..." markasıyla tanınmış olan tasarımlara ait kalıpla ayırt edilmeyecek kadar benzer olduğunu, davaya konu kek kalıbına dökülen kek harcının pişirildikten sonra müvekkilinin ürününün ortaya çıktığını, KHK"nın 5.6.7. maddelerine atıfta bulunarak davalı şirket adına usul ve yasaya aykırı olarak tescili talep edildiği, tasarımın hiçbir şekilde yenilik ve ayırt edicilik özelliğine sahip olmadığını, davalıya ait tasarımlarla üretilecek olan kekin müvekkiline ait tasarımın aynısı olacağını, tasarımlar arasındaki tek küçük farkın ise davalıya ait tasarımda bulunan ufak bir girintiden ibaret olduğunu, bu farkın ise tasarımlar arasındaki benzerliği ortadan kaldırmaya yetmediğini, ayırt edici nitelik katmadığını belirterek, ..."nın 14.06.2013 tarih ve 2013/T/454 sayılı kararın iptaline, davaya konu 2012/03906 tescil işlemleri devam eden tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davalı adına tescili talep edilen tasarımın kek kalıbı olduğunu, itiraza mesnet olan renk, şekil ve yazı unsurlarından müteşekkil tasarım ve markalarda kek görseli yer aldığını, başvuru konusu tasarımla kıyaslanabilecek bir tasarım bulunmadığını, kek kalıbının ancak bir kek kalıbı ile kıyaslanabileceğini, bu itibarla tasarımın yeni olmadığı ya da yeni olsa bile ayırt edicilik vasfını taşımadığı ileri sürülemeyeceğini, "... ..." esas unsurlu markalar gerekçe gösterilerek yapılan itirazların koruma alanlarının farklı olması nedeniyle yerinde olmadığını, dava konusu "kek kalıbı" tasarımı, tasarımcıya hareket özgürlüğü bırakmayan tasarımlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu
"Kek Kalıbı" ile itiraza gerekçe gösterilen davacıya ait kek görseli tasarım ve markalar arasında kıyaslamaya elverişli ortak bir unsurun bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı .... vekili, davacı yanın tescilli "..." tasarımı ile müvekkilinin tasarım başvurusunda bulunduğu Kek kalıbının benzer olmadığını, her ikisinin de aynı ürün çeşidinde bulunan ürünler arasında belirgin farklılıkların bulunduğunu, davacının tasarım tesciline sahip olduğu kek tasarımının tüm özellikleriyle birlikte ortaya çıkan ve "... ..." markasıyla piyasaya sunulan kekin olduğunu, müvekkilinin tasarımının şeklinin ise tam olarak elips olmadığını, daha köşeli bir kekin ortaya çıktığını, içine yoğun yalnız orta kısmında tek bir yerde belirgin boşluğun bulunduğunu, ayırt ediciliği kazandıran esaslı unsurun ise kabın orta kısmındaki bu oyuk bölümünün olduğunu, davacı yanın kek ve ambalaj tasarımları ile müvekkil şirketin kek kalıbı tasarımı karşılaştırmalı olarak incelendiğinde hiçbir şekilde karıştırma ihtimalinin bulunmadığının açık olduğunu, müvekkilinin kek kalıbına dökülen harcın pişirilmesi sonucunda davacı yanın ürünün ortaya çıkacağı yönündeki iddiasının zorlama bir yorumdan öteye gitmediğini, her şeyden evvel müvekkilinin tasarım tesciline sahip olduğu kek kalıbının kenar ve orta kısımlarında bulunan oyuklar nedeniyle yenilik özelliği gösterdiğini, müvekkilinin söz konusu kek kalıbı ile üretilerek piyasaya sunduğu kekin ise "... ..." adı altında çok farklı bir markayla çok farklı bir ambalaj tasarımıyla ve çok farklı bir ürün içeriği ile ortaya çıktığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davaya konu olan tasarım kenarları yuvarlatılmış dikdörtgen formunda olup bu şekilde yukarıya doğru devam edip üst kısımda hafif içeriye girinti oluşturan ve üstünün ortasında aynı formda içeriye belirgin şekilde girintisi bulunan kek kalıbı olması nedeniyle, tasarımın bir bütün olarak değerlendirilmesi suretiyle yapılan kıyaslamada, dava konusu 2012/03906 tescil numaralı tasarım ile davacı tasarımlarının biçimi, genel görünüm ve gösterge kullanımı açısından değerlendirildiğinde genel izlenim itibariyle, aynı etkiye sahip olmadığı, belirgin olarak ayırt edilebileceği, davalının davaya konu olan tasarımının, itiraza dayanak gösterilen davacı tasarımları karşısında yeni ve ayırt edici nitelikte olduğu, kamuya daha önce sunulmuş harcı alem tasarımlar ile yapılan kıyaslamada da yeniliğini veya ayırt ediciliğini ortadan kaldırabilecek kamuya sunulmuş sık kullanıma konu aynı veya belirgin benzer bir tasarıma rastlanmadığı gerekçesiyle ... kararının iptali ve hükümsüzlük talepleri bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.