23. Hukuk Dairesi 2014/9456 E. , 2015/4865 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili,... 3.İcra Müdürlüğü"nün 2012/4358 esas sayılı dosyasında hazırlanan sıra cetvelinin 2. sırasında bulunan davalı alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı borçluya 09.04.2012 tarihinde 50.000,00 TL borç para verdiğini ve taraflar arasında 09.05.2012 tarihli bononun düzenlendiğini, bononun vadesinde ödenmemesi üzerine müvekkilinin borçluya bir haftalık ek süre verdiğini, borcun bu süre içinde de ödenmemesi üzerine 16.05.2012 tarihinde takip başlatıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetveline itiraz davalarında alacağın varlığını ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafça alacağın varlığının takibe konu bono dışında geçerli delillerle kanaat verici biçimde ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dava, muvazaa nedenine dayalı olarak sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
Dairemize temyiz incelemesi için gönderilen, aynı sıra cetveline ilişkin... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/346 Esas sayısına kayıtlı ve davacı ... tarafından sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan ... aleyhine açılan sıra cetvelinin iptaline ilişkin davanın kabulüne dair verilen kararın Dairemizin 15.10.2014 tarih 2014/1674 Esas ve 2014/6301 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bir sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde, farklı alacaklılara husumet yöneltilerek dava açılmış olsa dahi, tüm davaların birlikte incelenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde tek bir kararla sonuçlandırılması; birbiriyle çelişik hükümlerin engellenmesi gereğinden, bir dosyada verilen kararın diğer dosyanın sonucunu etkileme olasılığından ve sıra cetveline ilişkin özel usul hükümlerinden kaynaklanan bir zorunluluktur.
Aynı sıra cetveline yönelik farklı davalarda hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması, kararların infazında da şüphe ve tereddütlere neden olarak uyuşmazlıkların uzun süre devam etmesi ihtimalini doğurabilir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 14.02.1992 tarih ve 1991/3 E, 1992/2 K sayılı kararında, bir yargı çevresinde aynı düzeyde bulunan birden fazla mahkemenin, davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılacağı belirtilmiştir.
Bu durumda, mahkemece hangi davanın önce açıldığının belirlenmesi, her iki dosyanın HMK"nın 166/4. maddesi uyarınca bağlantılı olduğunun kabul edilmesi, şayet önce esas kaydı yapılan işbu dava dosyası ise, bu dosya üzerinde 166/1. maddesi uyarınca davanın sonraki davanın açıldığı o mahkemece birleştirilmesi gerektiğinin o mahkemeye bildirilmesi ve birleştirmenin beklenmesi, şayet o davanın önce açıldığının tespiti halinde, işbu davaya bakan mahkemece, birleştirme kararı verilmesi gerekirken, her iki davanın ayrı ayrı sonuçlandırılması doğru olmamıştır.
2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.