Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12240 Esas 2016/3052 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12240
Karar No: 2016/3052
Karar Tarihi: 09.03.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12240 Esas 2016/3052 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/12240 E.  ,  2016/3052 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.06.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı Hazine vekili, 105 ada 47 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kadastro çalışmalarında tespit ve tescil edildiğini, öncesi mera olan dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera olarak özel siciline kayıt ve tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın yanlış yere açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir.
    Davacı Hazine vekili, yargılama sırasında verdiği 09.12.2013 tarihli dilekçesinde yapılan keşifte mahalli bilirkişilerin ve tanıkların dava konusu yerin 44 sayılı parsel içerisinde kaldığını beyan ettiklerini, dava konusu 105 ada 47 parsel sayılı taşınmazda zilyet olan kişinin kullandığı alanı genişleterek meraya müdahalede bulunduğunu belirtmiştir.
    Bu durumda mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi uyarınca davacı Hazine vekilinin 47 parsel sayılı taşınmaz mı yoksa 44 parsel sayılı taşınmaz aleyhine mi dava açtığı açıkça sorulup netleştirilerek gerçekte 44 parsel sayılı taşınmaz hakkında dava açılmış ise bu parselin de tapuda dava dışı şekilde adına kayıtlı olduğu gözetilerek şimdi olduğu gibi davanın reddine karar verilmeli, Hazine vekili tarafından 47 parsel sayılı taşınmaz hakkında dava açıldığı belirtilmesi halinde ise dosya içerisindeki deliller değerlendirilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere
    09.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.