21. Hukuk Dairesi 2015/9201 E. , 2015/14575 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kurum işleminin iptaline, 03/08/2011 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığına, 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılan ödemelerin geçerli sayılmasına, biriken aylıkların faiziyle tahsiline tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının emeklilik talebini reddeden Kurum işleminin iptali ile terkin edilen sigortalılığın yeniden tespiti, 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılan ödemelerin geçerli sayılması, 03/08/2011 tarihi itibariyle emeklilik hakkını kazandığının tespiti ve ödenmeyen emekli aylıklarının yasal faiziyle ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme bozma ilamına uyularak davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının tarımsal faaliyeti nedeniyle 17/12/1999 tarihli işe giriş bildirgesine istinaden 01/01/2000 tarihi itibariyle ... sigortalısı olarak tescil edildiği, 12/09/2000 tarihli işi bırakma formuna istinaden 01/08/2000 tarihinde sigortalılığın terkin edildiği, 09/09/1974-31/07/2000 tarihleri arası kooperatif kaydının bulunduğu, 22/02/2010 tarihinde tarihinde ziraat odası kaydının başladığı, teslim ettiği ürünlerden Eylül/1997 tarihinde prim kesintisinin yapıldığı, kolluk tutanağı ve muhtar tutanağı ile tanık beyanlarında tarımla uğraştığının belirtildiği, 01/10/1997-01/08/2000 tarihleri arası 22/10/2010- ve sonrasında Kurumca sigortalı kabul edilip bu dönemlerde uyuşmazlık bulunmadığı, davacının 03/08/2011 tarihli müracaatı üzerine Kurumca sehven 01/10/1997 tarihinden itibaren kesintisiz hizmet verildiği ve 6111 sayılı Yasadan faydalanılarak prim borçlarının ödendiği, daha sonra Kurumun sigortalılık koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle işlemi iptal ettiği, prim borçlarının ne kadarlık kısmının ödendiğinin belli olmadığı gibi bozma sonrası sadece köy muhtar ve azası olan davacı tanıklarının dinlenmesi ile yetinildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesine göre "sigortalıların kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye ve muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kuruluşlarının, ... kooperatifleri ve birliklerinin, ... kooperatifleri ve Birliği ... ... Şirketi kayıtları esas alınır."
Öte yandan mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı HMK 297 (1086 sayılı HUMK 388.mad.) maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Somut olayda, 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılan ödemelerin geçerli olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, uyuşmazlık konusu dönemde sigortalılık koşullarının bulunup bulunmadığı yeterince araştırılmamıştır. Çünkü sigortalılık koşulları oluşmadan prim ödenerek sigortalılık hakkı elde edilemez. Yine 03/08/2011 tarihi itibariyle davacının emeklilik hakkını kazandığı belirtilmiş, ancak kararda emekli aylığı bağlanmasının koşulları (yaş, sigortalılık süresi, prim borcu, tahsis talebi, hangi tarihten itibaren emekli aylığı bağlanacağı) irdelenmemiştir.
Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde bulundurarak öncelikle nizalı dönemde (01/08/2000-22/10/2010 tarihleri arası) yukarıda anılan maddede belirtilen kayıtların olup olmadığını söz konusu kuruluşlardan, davacının ziraate elverişli taşınmazlarının bulunup bulunmadığını ilgili tapu idaresinden, özel idareden, belediyeden araştırmak, varsa bunları kullanıp kullanmadığını belirlemek, nizalı dönemde görev yapan köy muhtarı ve azalar ile yeterli bilgi ve görgüye sahip kişileri belirleyip tanık olarak dinlemek, tarımsal kredi kullanıp kullanmadığını, arazi kiralayıp kiralamadığını tespit etmek, ayrıca zabıta tahkikatı ile de ayrıntılı araştırma yaptıktan sonra diğer bütün delilleri birlikte değerlendirerek sonucuna göre sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını ve bu oluşan duruma göre emekli aylığına hak kazanıp kazanmadığı incelenerek sonucuna göre davacının taleplerinin tamamı hakkında olumlu yada olumsuz karar vermekten ibarettir.
Davacının yaşlılık aylığı talebine gelince;
Mahkemece yapılacak iş, yukarıdaki esaslar çerçevesinde davacının 2926 sayılı kanuna tabi sigortalılık sürelerini belirlemek, tespit edilen bu dönemlerde yaşlılık aylığı talep tarihi olan 03.08.2011 tarihi itibariyle Kuruma prim borcu olup olmadığını sormak, prim borcu bulunmadığı belirlenirse kararda emekli aylığı bağlanmasının diğer koşullarını da (yaş, sigortalılık süresi, hangi tarihten itibaren emekli aylığı bağlanacağı) irdelemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.