10. Hukuk Dairesi 2018/3783 E. , 2018/6797 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesi 1. fıkrası ile “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş olup, 21. maddenin 4. fıkrası ise 3. kişilerin sorumluluğu" İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir." şeklinde düzenlenmiştir.
Aynı kanunun 23. Maddesinde ise " Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, 21 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir." hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; 17.05.2010 tarihli iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine ödenen gelir ve cenaze giderinin tahsili istemli davada, davacı Kurum dava dilekçesi ile 6.971.58 TL nin tahsilini talep ettiği,31.03.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 61.001.28 TL olarak arttırdığı, bu miktarın 26.143.40 TL sinin davalılar ...,..., ... ile davalı S.S.Hazır Kent Konut Yapı Koop."den müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, Kurum tarafından sigortalının hak sahibi kızının 06.05.2014 tarihinde evlendiğinin ve kendisine 01.06.2010-24.05.2014 tarihleri arasında 6.622.02 TL fiili ödeme ile 2.472.24 TL evlenme yardımı ödendiğinin bildirildiği, mahkemece hükme esas alınan 15.12.2014 tarihli kusur raporunda, davalı ... Koop. %75, bu kusurun içinde kalmak üzere kooperatif başkanı ... %10, boya ve mantoloma işini alan ... %5, boya işi için sigortalıyı temin eden ... %5 oranında kusurlu bulunduğu, kazazede sigortalıya ise %25 oranında kusur verildiği, sigortalının işe giriş bildirgesinin süresinde verilmemesi nedeniyle davacının 5510 sayılı yasanın 23. Madde yönünden de talepte bulunduğu, mahkemece 23. Madde değerlendirilerek işveren kooperatif yönünden %87.5, 3. Kişiler yönünden %75 kusur oranı üzerinden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
5510 sayılı Kanunun 8’inci maddesinde sigortalıların hangi tarihte bildirilmesi ve tescil edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Buna göre; Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı olanların Kuruma bildirim yükümlülüğü işverene ait olup; 7’nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalının işe giriş bildirgesi ile bildirilmesi gerekir. İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün; yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilecek işyerlerinde, ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar; Kamu idarelerince istihdam edilen 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre işsizlik sigortasına tabi olmayan sözleşmeli personel ile kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe alınanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde, işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmeleri gerekir.
5510 sayılı Kanunun “Süresinde Bildirilmeyen Sigortalılıktan Doğan Sorumluluk” başlıklı 23’üncü maddesinin 1 ve 2’nci fıkralarındaki düzenlemeye göre; işverenin rücu alacağından sorumluluğu için, çalıştırılan sigortalının işe giriş bildirgesinin süresi içinde Kuruma verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmesinden veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten sonra meydana gelmemiş olması gerekir. Başka bir deyişle; sigortalının bildirimi kanunda belirtilen sürelerden sonra yapılsa bile, zararlandırıcı sigorta olayı işe giriş bildirgesinin verildiği veya çalışmanın Kurumca tespit edildiği tarihten sonra meydana gelmiş ise; işverenin anılan düzenleme kapsamında sorumluluğu yoluna gidilemez.
Sözü edilen madde ile; işverenin kaçak işçi çalıştırmasının önlemesi amaçlanmış olup, maddenin düzenleniş şeklinden de açıkça anlaşılacağı üzere, 23’üncü maddeye göre işverenin sorumluluğu kusursuz sorumluluk ilkesine dayanır. Zararlandırıcı sigorta olayında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemiş ise, Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarının tamamından sorumlu tutulması gerekir.
Öte yandan; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 51’inci maddesindeki; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” ve 52’nci maddesindeki “zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” hükümleri gözetilerek, zarar gören (sigortalının) müterafik kusuru da dikkate alınarak söz konusu maddeler kapsamında Hâkim tarafından takdir edilecek uygun bir indirimin yapılması gereği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Sosyal Güvenlik Kurumunun 23.03.2011 tarihli raporunda sigortalıya ait işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmemiş olduğu,işveren S.S. Hazırkent Konut Yapı Koop. Hakkında 5510 sayılı yasanın 21,23,76. Maddelerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Dosya kapsamından davalı işveren yönünden 5510 sayılı yasanın 23. Madde koşullarının oluştuğu anlaşılmakla 23.madde gereğince sigortalının kusurunun yarısının işverenin kusuruna eklenmesi suretiyle işveren yönünden toplam %87.5 kusur oranı, 3.kişiler yönünden %75 kusur oranı üzerinden değerlendirme yapılması yerinde ise de sigortalının hak sahibi kızının evlenmesi nedeniyle yapılan evlenme yardımının dikkate alınmaması ve 3. Kişiler açısından talepten fazlaya hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün 1., 2., 3 ve 4. bendlerinin silinerek yerine;
"Davacının davasının kısmen kabulü ile,
1-25.529,74 TL nin ilişkin kısmı için onay, cenaze masrafına ilişkin kısmı için ise ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma verilmesine
31.606.94 TL nin gelire ilişkin kısmı için onay, cenaze masrafına ilişkin kısmı için ise ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı... Konut Yapı Kooperatifinden tahsili ile davacı Kuruma verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınmayan 27,70. TL başvurma harcı ile kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.903,00. TL nispi harç toplamı 3.930,70. TL harçdan 1.729,50 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 2.201,20 TL nin davalı... Konut Yapı Kooperatifinden alınarak hazineye irad kaydına ,
2-Davacı kurum tarafından yapılan toplam 1.270.55 TL yargılama giderinin kabul ve red oranlarına nazaran takdiren 514.52 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 637,02 TL"nin davalı... Konut Yapı Kooperatifinden alınarak davacı kuruma verilmesine , bakiye kalan 119,01 TL"nin davacı kurum üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı ... tarafından yapılan toplam 487,00 TL yargılama giderinin kabul red oranlarına göre takdiren 19.48 TL nin davacı kurumdan alınarak davalı ..."e verilmesine,bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
3-AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 6.585,00 TL vekalet ücretinden 2.897,40 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 3.687,60 TL"nin davalı... Konut Yapı Kooperatifinden alınarak davacı kuruma verilmesine,
4- AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacı kurumdan alınarak davalılar... Koop., ... ve ..."e verilmesine," bendlerinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 19/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.