16. Hukuk Dairesi 2017/976 E. , 2017/7711 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 219 ada 11 parsel sayılı 19.098,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ... adına tespit ve Kadastro Mahkemesi ilamı ile hükmen ... oğlu ... adına tescil edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka ve satın almaya dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış; taşınmazın müşterek muris adına tescilini ve taşınmaz üzerindeki ahşap evin davacıya ait olduğu yönünde tapu kaydına şerh verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, muris ... "nın veraset ilamında belirtilen, davacının miras payı olan 5/30 hisse oranında tapunun iptali ile, iptal edilen 5/30 hissenin davacı ... adına tapuya tesciline, 30.07.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 219 ada 11 parsel üzerinde bulunan iki katlı ahşap serenderin davacıya ait olduğunun tespiti ile, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine "üzerindeki iki katlı ahşap serender ... oğlu ..."ya aittir" şeklinde şerh yazılmasına, karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile davalılar ... ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve muhdesat yönünden dava dilekçesindeki talebine uygun şekilde karar verilmiş olmasına göre davacının temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalıların temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece; çekişmeli taşınmazın tarafların müşterek murisinden intikal ettiği ve taraflar arasında taksim yapılmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; Mahkemece yapılan ve tamamlanamayan 28.09.2011 tarihli ilk keşifte dinlenilen tanık ve bilirkişiler çekişmeli taşınmazın bir bölümünün tarafların murisinden intikal ettiğini bir bölümünün ise davalıların murisi tarafından dava dışı 3. kişilerden satın alındığını, 19.07.2013 tarihli ikinci keşifte ise taşınmazın tümünün tarafların murisinden intikal ettiğini, beyan etmişlerdir. Her iki keşifte alınan beyanlar arasında fark olmasına rağmen beyanlar arasındaki çelişki giderilmemiş, çekişmeli taşınmazın tümünün muristen kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın davalılar tarafından üçüncü kişilerden mi satın alındığı yoksa kök muris ..."ten mi intikal ettiği, ..."ten intikal etmiş ise terekeye dahil taşınmazın tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı ve paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazın paylaşıma konu olup olmadığı, paylaşımda her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tanık beyanları ile yerel bilirkişilerin beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, taksime dair beyanlar dosyaya getirtilecek olan murise ait taşınmazların tutanakları ile denetlenmeli, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 09.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.