11. Ceza Dairesi Esas No: 2014/14529 Karar No: 2016/266 Karar Tarihi: 18.01.2016
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/14529 Esas 2016/266 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2014/14529 E. , 2016/266 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1- 5271 sayılı CMK"nun 230. maddesinde düzenlenen mahkumiyet hükmünün gerekçesinde gösterilmesi gerekli olan iddiada ileri sürülen görüşler yönünden, ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 14.03.2011 tarihli sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan düzenlenen iddianamesi yerine daha önce iddianamenin iadesi konusu yapılan karşılıksız çek keşide etmek suçunun anlatılarak hükümde çelişkiye düşülmesi, 2- Sanık hakkında paravan olarak kurulduğu belirtilen ... Şti. adına keşide edilmiş 10.08.2005 keşide tarihli, 7000 TL bedelli çeki sahte olarak kullandığı iddiasıyla resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanığın tüm aşamalarda katılandan mal aldığını ancak hiçbir zaman çek vermediğini, peşin çalıştığını, suç tarihlerinde dükkan komşusu olup açık adresini bilmediği ... (... ismini kullanan) ...isimli bir şahsın katılandan kereste almak istemesi üzerine katılan ile adı geçen bu şahsa aracı olduğunu suça konu çekin bu şahıs tarafından verilmiş olabileceğini ifade etmesi, katılanın ise 20.07.2005 tarihli savcılık beyanında suça konu çeki ...isimli bir şahıstan aldığını ifade etmesinden sonra 10.06.2008 tarihli başka bir savcılık beyanında çeki ...ilinde iş yaptığı bir şahıstan aldığını, 29.04.2009 tarihli savcılık ve mahkeme beyanında ise suça konu çeki sanıktan aldığını beyan ederek çelişkili ifadeler verdiği, 29.12.2010 tarih ve ...nolu rapordaki incelemenin imzası incelemesine yönelik olup, çekin ön yüzündeki yazılar, rakamlar ve cirantalara ilişkin yazı, imza ve rakamların sanığa ait olup olmadığına ilişkin incelemeyi içermediğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, suça konu çekteki yazı, rakam ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp, gerektiğinde katılana ait işyerinin defter ve belgelerinin temini ile suça konu çeke ilişkin bir kayıt bulunup bulunmadığı araştırılıp, suça konu çekin ibraz tarihi nazara alındığında 01.06.2005 tarihinden önce düzenlenerek katılana verilme ihtimali bulunması ve bu halde 765 sayılı TCK hükümlerinin uygulanma olasılığı gözetilerek, katılana bu husus sorularak suç tarihinin kesin biçimde tespiti ile suç tarihi itibariyle sanığın dükkan komşuları olan şahıslar tanık olarak dinlenerek ... (...ismini kullanan)... isimli bir şahsın olup olmadığı araştırılıp olduğunun tespiti halinde bu şahsın beyanına da başvurularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 3- Tekerrüre esas alınan hükümlülüğün suç ve kesinleşme tarihi nazara alındığında suç tarihinden sonra olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağının ayrıca uygulanması gerekliliği halinde dahi sanığa ek savunması verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı, 4- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.