Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7252
Karar No: 2020/76
Karar Tarihi: 14.01.2020

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7252 Esas 2020/76 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2017/7252 E.  ,  2020/76 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, 26.02.2003 tarihli dilekçesiyle tapuda davalılar adına kayıtlı olan ... ilçesi, ... mahallesi 204 ada 56 parsel sayılı 23.417,58 m2 yüzölçümündeki taşınmazın bir bölümünün yörede yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeki Devlet ormanı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ve adına tescili, davalıların bu bölüme elatmalarının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine ilişkin 26.05.2003 gün ve 2003/48-202 E.,K. sayılı kararının Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.05.2006 gün ve 2006/4629-7169 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “mahkemece 1989 yılında yapılan orman kadastrosunun kesinleştiğinin tespiti durumunda bilirkişi aracılığıyla 1941 yılına ait orman kadastrosu, 1989 yılına ait orman kadastrosu ve aplikasyon ile 2/B madde uygulamasına ilişkin tutanak ve haritalar ile arazi kadastro paftasının çekişmeli taşınmaza uygulanarak konumunun belirlenmesi, taşınmazın orman sınırları içinde kaldığının belirlenmesi durumunda sadece 1941 yılı tahdidinin uygulanması sonucu verilen Köyceğiz Kadastro Mahkemesinin 23.10.1953 tarih ve 1953/47-180 sayılı ilamının kesin hüküm oluşturmayacağı düşünülmesi, 1941 yılından sonra orman kadastro çalışması bulunmadığının ya da yapılmış olsa da ilan edilmediğinin saptanması durumunda ise eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları incelenerek taşınmazın çevre parsellere göre konumunu gösteren kroki düzenlettirilmesi böylece 1941 yılı orman kadastrosu dışında kalan dava konusu taşınmazın 4785 sayılı Kanun karşısında orman sayılan yerlerden olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi’’ gereğine değinilmiş, davalı ... ve arkadaşlarının karar düzeltme istemi Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2006/14519-15689 E.,K. sayılı kararı ile red edilmiştir.
    Davalı tarafın istemine uygun olarak mahkemenin 26.02.2003 gün ve 2006/354-61 E.,K. sayılı kararı ile önceki kararda direnilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 06.02.2008 gün ve 2008/20-56-100 sayılı kararı ile “çekişmeli parselin paylı olarak ... ve Arkadaşları adına kayıtlı olduğu, verilecek karar tüm paydaşları etkileyeceğinden, davanın tüm mirasçılara karşı açılması gerekirken sadece pay sahibi ... aleyhine açıldığı, husumetin diğer paydaşlara yöneltilmesi için davacı taraf olanak verilmesi” gereğine değinilerek, sair temyiz itirazları incelenmeden hüküm bozulmuştur.
    Bu kez mahkemece dava tarihinden sonra çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman kadastro işleminin 25.09.2009 tarihinde ilan edildiği, davanın orman kadastrosuna itiraza dönüştüğü, davada kadastro mahemesinin görevli olduğuna değinilerek, davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından, temyiz edilmesi üzerine 20. Hukuk Daresinin 2010/10352 E. - 2011/1346 K. sayılı kararıyla hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan onama kararında özetle; ‘‘...Somut olayda; Orman Yönetimi tarafından çekişmeli parselin kısmen kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı, bu bölümün tapu kaydının iptali ve davalıların bu bölüme elatmalarının önlenmesi istemiyle dava açıldığı, yargılama sırasında çekişmeli parselin bulunduğu yerde aplikasyon ve 2/B işlemi nedeniyle, dava aynı zamanda önceki orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2/B işlemine itiraza dönüştüğü gözetilerek bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak, davanın aynı zamanda çekişmeli parselin tapu kaydının iptali ve orman olarak tescili istemini içerdiği, parselin bulunduğu yerde genel kadastronun 1952 yılında yapıldığı, Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 23.10.1953 gün ve 1953/347-180 sayılı kararının kesinleşmesiyle tapuya kayıt edildiği, orman kadastrosuna itiraz davasında taşınmazın tapuya tescili anlamına gelecek hüküm kurulamayacağı, tapu iptal tescil istemine ilişkin davada genel mahkemenin görevli olduğu gözetilerek, tapu iptal tescil davasının ayrılarak başka bir esasa kayıt edilip, ayrılarak kadastro mahkemesine gönderilen orman kadastrosuna itiraz davasının bekletici mesele olarak kabul edilmesi gerekirken, davalar ayırt edilmeden dosyanın tamamının görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmesi doğru değilse de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında bir numaralı bentte yer alan ‘1-Mahkememizin görevsizliğine,’ cümlesinden sonra gelmek üzere ‘tapu iptal, tescil ve elatmanın önlenmesine ilişkin davanın ayrılarak, başka bir esasa kayıt edilmesine, görevsizlikle kadastro mahkemesine gönderilen orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2/B uygulamasına ilişkin davanın bekletici mesele olarak kabul edilmesine’ cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına’’ denilmek suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2/B uygulamasına itiraz davası tefrik edilerek kadastro mahkemesine gönderildikten sonra tapu iptal ve tescil davası başka bir esasa kaydedilip kadastro mahkemesi kararı bekletici mesele yapılmış ve yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, tapu iptal, tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1941 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1989 yılında 4785 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ile 1941 yılı tahdidinin aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması yapıldığı anlaşılmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 14/01/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi