Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14723
Karar No: 2017/2408
Karar Tarihi: 25.04.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14723 Esas 2017/2408 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/14723 E.  ,  2017/2408 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/10/2015 tarih ve 2012/194-2015/72 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, davalı şirket tarafından 19.07.2002 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının müvekkili ..."a tebliğ edilmediğini, davalılardan ..."in ortaklığının ihtilaflı olup hissedar olarak genel kurula iştirakinin geçersiz olduğunu, müvekkillerinin katıldığı toplantıdan pay cetveli yapılmadığı için ayrıldıklarını, hükümet komiserinin muhalefetine rağmen toplantının icra edildiğini, murakıpın hissedarların yokluğuna rağmen kongreyi açtığını, yoklamaya yapmadığını, kendisini ibra ettiğini, yönetim faaliyet raporunu yaptırmayıp kongreye sunmadığını ileri sürerek 19.07.2002 tarihli davalı şirket olağanüstü genel kurulunun iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davacılardan ..."a usulüne uygun tebliğin yapıldığını, ayrıca toplantıdan haberdar olan davacıların toplantıya katıldığını, muhalefet yazısı sunduklarını, hesap döneminin bitiminden itibaren üç ay içinde yapılması gereken genel kurul toplantısı yönetim kurulunun ihmali sonucu yapılmayınca denetçinin görevini yaparak şirketi toplantıya çağırdığını, davalı ..."in hisse devralmasının yasal olduğunu, devrin pay defterine işlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sırasında davacılardan ..."ın vefat ettiği, mirasçılarının yargılamaya katılmadığı, çağrının usulsüzlüğü iddiasına rağmen davacıların iptali istenen genel kurul toplantısına katıldıkları, hesap devresini izleyen 3 ay içinde olağan genel kurul toplantısı yapılamadığından denetçinin olağanüstü genel kurul toplantasına çağrı yetkisinin bulunduğu, toplantı tarihinde katılanlardan ..."in ortak olmadığı iddia edilmişse de bu ortağa yapılan hisse devrinin hükümsüzlüğüne ve iptaline ilişkin davanın reddedilerek kesinleştiği, bu itibarla ..."in toplantı tarihinde şirket hissedarı olduğu, dava konusu kararın Yasaya, iyiniyet kurallarına ve esas sözleşmeye aykırılığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davacı ... mirasçıları yönünden takip edilmeyen davanın işlemden kaldırılmasına, yenilenmesi halinde ayrı bir esas kaydına, diğer davacılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
    Mahkemece, temyizin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine dair ek karar verilmiştir.
    Temyiz isteminin reddine dair ek karar, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Mahkemece 06.10.2015 tarihli ek karar ile davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de, davacı vekiline karar 23.07.2015 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21"inci maddesi uyarınca tebliğ edilmiştir. Tebliğe ilişkin mazbatadan, davacı vekilinin adresinde tebliğe cahiz kimse bulunmadığından, komşusuna sorulduğu, komşusu tarafından şehir dışına gittiğinin beyan edildiği şerh edilerek 7201 sayılı Kanun"un 21. maddesi uyarınca evrakın muhtara tebliğ edildiği, 2 numaralı haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı, komşusunun imzadan imtina ettiği anlaşılmaktadır.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
    Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir..” hükmünün yer aldığı, Tebligat Kanunu"nun ""Tebligat Mazbatası"" başlıklı 23. maddesinin 7. bendinde; ""21. maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara mütaallik muamelenin yapıldığının, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılmasının" emredildiği, ""Tebliğ mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi"" başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35. maddesinin (f) bendinde ise; ""30. ve 31. maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmüştür.
    Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru, tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu"nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliği"nin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazacaktır.
    Somut olayda, tebliğ memuru, muhatabın adreste bulunmama sebebini tahkik etmemiş ve bunu tutanağa derc etmemiştir. O halde, davacı vekilinin adreste bulunmama sebebinin araştırılmaması ve buna ilişkin beyanların tebliğ tutağına yazılmaması nedeniyle tebliğin usulüne uygun olmadığı ve temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Bu halde mahkemece verilen temyiz isteminin reddine dair 06.10.2015 tarihli ek kararın kaldırılmasına ve temyiz incelemesinin yapılmasına karar verilmiştir.
    2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 06.10.2015 tarihli ek kararının kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ..."dan alınmasına, 25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi