Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/1247 Esas 2019/10679 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1247
Karar No: 2019/10679
Karar Tarihi: 24.10.2019

Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/1247 Esas 2019/10679 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2018/1247 E.  ,  2019/10679 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle Yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/4, 62/1, 51/1-8. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Dosya içeriğine göre, olay günü saat 18:20 sıralarında, katılan sürücü sevk ve idaresindeki kamyonet ile meskun mahal dışında, bölünmüş tek yönlü asfalt kaplama yolda seyir halinde iken, aracının sol arka kısmına, arkasından aynı istikamete seyreden sanığın sevk ve idaresindeki otomobilin ön kısmı ile çarpması şeklinde meydana gelen ve şikayeti devam etmekte olan üç kişinin yaralanması ile sonuçlanan olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu biri nitelikli olmak üzere üç kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması,
    2-CMK"nın ""Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar"" başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas-2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK"nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; dosya içeriğine göre, lehe hükümler istemi bulunan sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının TCK"nın 51. maddesi hükmüne göre ertelenmesine karar verilmiş olmakla birlikte, hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesinin düzenlendiği TCK"nın 50. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.