10. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5660 Karar No: 2018/6773 Karar Tarihi: 19.09.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/5660 Esas 2018/6773 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2017/5660 E. , 2018/6773 K.
"İçtihat Metni"
....
Dava, hak sahibi konumundaki davacının boşandığı eşiyle fiili birlikteliğine devam etmesi nedeniyle yersiz ödenen ölüm aylığının kesilmesine ilişkin işlemin iptali ile yeniden ölüm aylığının bağlanması talebine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı 08.03.1999 tarihinde kesinleşen davacıya, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla 506 sayılı Kanun kapsamında bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca kesildiği anlaşılmakta olup, Mahkemece yapılan yargılama sonunda yazılı biçimde davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanun"un 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Eldeki davada,davalı Kurumun davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşamaya devam ettiği gerekçesiyle 01.11.2008-10.01.2013 dönemi için ödenen ölüm aylıkları nedeniyle borç tahakkuk ettirdiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular, dosya içeriği, toplanan deliller ve bu kapsamda, özellikle davacı ile boşandığı eşe ait medula kayıtları, adres geri izleme belgeleri gibi kayıtların incelenmesinden, birlikte yaşama olgusu ile davalı Kurum görevlilerince düzenlenen tutanağın aksi ispat edilmediği anlaşılmakla, davacı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.