11. Ceza Dairesi Esas No: 2014/17097 Karar No: 2016/252 Karar Tarihi: 14.01.2016
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/17097 Esas 2016/252 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyeti kararlaştırıldı. Ancak, elektronik haberleşme kanununda yapılan değişiklikler doğrultusunda sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, aynı tarihte işlenen eylemlere ilişkin farklı belge varlığından dolayı temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmediği için hüküm bozuldu. Kanun maddeleri: 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi (işletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında gerçek dışı bilgi verilemez ve gerçeğe aykırı evrak düzenlemek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş abonelikler kullanılamaz), 5237 sayılı TCK'nun 43. ve 61. maddeleri (iki veya daha fazla kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanabilir ve temel ceza belirlenirken belge sayısına göre alt sınırdan uzaklaşılabileceği belirtilir).
11. Ceza Dairesi 2014/17097 E. , 2016/252 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: 1-Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez." ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, 2-Kabule görede; 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, dosyada fotokopisi bulunan sözleşmelerin aynı tarihli olduğu anlaşılmakla, tek bir suçtan hüküm kurulması ve belge sayısının çokluğuna göre 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesine göre temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılabileceği gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/01/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.