11. Hukuk Dairesi 2015/15296 E. , 2017/2398 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/10/2015 tarih ve 2015/21-2015/88 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ticaret unvanında yer alan "..." ibresinin şirket ortaklarının soy adları ile ana faaliyet konusu olan dondurma kelimelerinin kısaltmaları ile oluşturulduğunu, müvekkili ortağının şahıs firmasınca anılan ibarenin 24/08/2005 tarihinden itibaren kullanıldığını, "www. ... .com.tr" alan adının da 02/05/2012 tarihinde müvekkili adına tescil edildiğini, müvekkilinin "..." markasını adına tescil ettirmek üzere TPE’ne başvurduğunda dava konusu markadan haberdar olduklarını ileri sürerek, davalı adına tescilli 2013/77105 no’lu, "..." ibareli markanın, 30. sınıfın tamamında ve 43. sınıfın "yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri" kısmı için hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ticaret unvanında “...” ibaresini kullanmasının kendisine üstün hak sağlamayacağını, 2007 yılından beri sektörde yer aldıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının faturalarda, internet sayfasında "..." ibaresini şirketin kuruluş tarihi olan 2008"den itibaren sürekli kullandığı, davacının markasal kullanımı ile davalının "..." adlı tescilli markasının benzer olduğu, tarafların ticari sicil kayıtları ve davalının tescilli markayı tescil ettirdiği sınıfların benzer nitelikte bulunduğu, bu nedenle iltibas ihtimali olduğu, taraf şirketlerinin yetkililerinin aynı bölgenin insanı olması sebebiyle, firmaların aynı sektörde faaliyet göstermesi de göz önüne alındığında davalının davacının markasal kullanımından haberdar olabileceği, sınırsız marka belirleme özgürlüğü varken davalının bu markayı tescil ettirmesinin tesadüf olamayacağı, davacının tescilden önce iyi niyetli markasal kullanımının kendisine üstün hak sağlayacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 2013/77105 no’lu, "..." ibareli markanın 30. sınıf ve 43. sınıfın yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı vekili tarafından ibraz edilen 23/03/2017 tarihli dilekçe ile davacı Şirket"in 6502 sayılı TTK"nın geçici 7. maddesi uyarınca 15/09/2014 tarihinde sicilden re"sen terkin edildiği bildirilip, ekinde de Ticaret Sicil Gazetesi örneğinin ibraz edildiği ve bu itibarla davacı Şirket"in 03/02/2015 olan dava tarihinden de önce sicilden terkin edilmek suretiyle tüzel kişiliğini kaybettiği anlaşılmakla, davacı Şirket"in dava tarihi itibariyle dava ehliyetinin mevcudiyetinin araştırılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.