10. Hukuk Dairesi 2018/1168 E. , 2018/6755 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile 1- ... 2- ...İnş. Taah. ve Nak. Tic. Ltd. Şti. adına Av. ... 3- ... Elektrik Dağıtım A.Ş. adına Av. ... 4- ... aralarındaki dava hakkında ... 1. İş Mahkemesinden verilen 12.12.2017 günlü ve 2016/547-2017/409 sayılı hükmün davacı Kurum ile ...İnş. Taah. ve Nak. Tic. Ltd. Şti. ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilleri ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü;
1- 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesi, tebligat yapılacak şahsın bilinen en son adresine tebligat yapılacağına, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek tebligatın buraya yapılacağını hüküm altına almıştır. Aynı Kanunun 28. maddesi gereğince kendisine tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri bulunamayan tebligat muhatabının, adresi meçhul sayılır. İlan yolu ile tebligat, başvurulacak en son yol olduğundan, mahkeme, muhatabın adresini resmi ve özel Kurum ve dairelerden veya zabıta aracılığıyla soruşturarak tespit ettirebilir.
Ayrıca, ilanen tebliğde, ilan metninin mahkeme ilan tahtasına asılması yoluyla da ilan edilmesi Tebligat Kanunu"nun 29. maddesi gereğidir.
Somut olaya gelince; gıyabi hükmün davalı ...’a ... Tebligat Kanunu 35. madde uyarınca tebliğ edildiği anlaşılmakla, anlatılanlar ışığında, ilgilinin tebligata yarar adresinin usulünce araştırılması, adresinin tespiti halinde Tebligat Kanunu ilgili maddeleri uyarınca yöntemince, sonuç alınamaması halinde ise, ilanen tebligat yolu ile gıyabi hükmün ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğ edilmesi ile ilgili davalı yönünden temyiz süresi geçtikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesindeki düzenleme gereği, gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmesi,
2- Davalılar ...İnş. Elek. Taah. ve Nak. Tic. Ltd. Şti. ve ... arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaması nedeniyle hükmü temyiz eden ...İnş. Elek. Taah. ve Nak. Tic. Ltd. Şti. ve ...’ın iki ayrı temyiz başvuru harcı ve nispi temyiz harcı yatırılması gerekirken bir davalı yönünden nispi temyiz harcı yatırıldığı, diğer davalı ...Ş. vekili tarafından da nispi temyiz harcının eksik yatırıldığı anlaşılmaktadır.
“Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.”
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden davalılar ...İnş. Elek. Taah. ve Nak. Tic. Ltd. Şti. ve ... ile ... Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır. Böyle olunca, Mahkemece, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten, şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse ilgili davalılara tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan geri gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.