MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 671 parsel sayılı 8530 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, paylı tapu kaydı, miras yoluyla gelen hak ve pay satın alma nedenleriyle davacı ..., davalı ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı ..., taşınmazın yüzölçümünün tespite esas tapu kayıtlarındaki yüzölçümden eksik olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine, tespite esas tapu kayıtlarının eksik belirlendiği, bu tapu kayıtlarıyla aynı kökten gelen ve Hazineye intikal etmiş olan paylı tapu kaydının bulunduğu iddiasına dayanarak davaya katılmış, ayrıca yargılama aşamasında taşınmazın bir bölümünün kumluk niteliğinde olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ... vekilinin 12.04.1976 tarihli keşif sırasındaki vaki vazgeçmesi nedeniyle ... davasının reddine, müdahil Hazinenin davasının kabulü ile çekişmeli 671 (yeni 130 ada 16 parsel) parsel sayılı taşınmazın 03.10.1983 tarihli fen, jeolog ve ziraat bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5300 metrekarelik bölüm ile (D) harfi ile gösterilen 10 metrekarelik bölümden oluşan toplam 5310 metrekarelik bölümün tamamı 15360 pay kabul edilerek tapu kayıtlarındaki tedavüller göz önüne alınarak 2688 payın ... oğlu ..., 896 payı ... kızı ..., 3766 payı ... oğlu ..., 366 payı ... oğlu ..., 189 payı ... oğlu ..., 189 payı tapu kayıt maliki ..., 2688 payı ... kızı ..., 4608 payın Hazine adlarına tapu tesciline, aynı bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 340 metrekarelik bölüm ile (C) harfi ile gösterilen 1800 metrekarelik bölümlerin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı ve deniz kumluğu olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak kadastro hakimi infazı mümkün doğru sicil oluşturmak zorundadır. Çekişmeli 671 parsel sayılı taşınmazın kadastroca belirlenen ve kadastro tutanağında yazılı bulunan yüzölçümü 8530 metrekaredir. Ne var ki; mahkemece çekişmeli 671 parsel sayılı taşınmazın 5310 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kayıtlarındaki tedavüller göz önüne alınarak tapu malikleri adına, 2140 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ise kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı ve deniz kumluğu olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılmasına karar verilmek suretiyle toplam 7450 metrekare üzerinden tescil kararı verilmiştir. Ayrıca hükümde tesciline karar verilen paylar toplamı 15390, payda ise 15360"dır. Bu haliyle hükmün infazı mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için; fen bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle, çekişmeli taşınmazın bir kısmını dışarıda bırakmayacak ve infazı kabil olmayacak şekilde ve pay payda eşitliği sağlanacak şekilde hüküm oluşturulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 09.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.