Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2575
Karar No: 2017/3598
Karar Tarihi: 19.06.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/2575 Esas 2017/3598 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/2575 E.  ,  2017/3598 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, el atmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme tazminatı isteklerine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 583 ve 585 parsel sayılı taşınmazlara, aynı yerde bulunan 490 ada 1 parsel sayılı taşınmaz maliki tarafından başlatılan inşaat ile binaların ve alt yapı imalatının yapımı esnasında müdahalede bulunulduğunu, elektrik kablosu ve boruların 585 parsel sayılı taşınmaz içerisinden geçirildiğini, taşınmazın içine hafriyat döküldüğünü, 585 parsel sayılı taşınmazın içinden geçen yolun tahrip edildiğini ileri sürülerek davalının el atmasının önlenmesine, davalı tarafından yapılan imalatların yıkılmasına ve 9.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı yapıların ... Mühendislik İnşaat Malzemeleri Tic. Ltd. Şti tarafından inşa edildiğini, zemin durumu itibariyle tehlike arz etmemesi için duvar ve ceplerin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair karar Dairece ‘’...Hal böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir. ’’ gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, el atmanın önlenmesine, yapıların kâline, eski hale getirme bedeli olarak toplamı 5.442,44 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden 20/04/2012 tarihli bilirkişi raporunda parke yolun tamir bedelinin 6.000,00-TL, hafriyatın 21.462,00 TL, 583 ve 880 parsel içerisinde kalan imalatlar ve değerlerinin 13.915,50 TL, tecavüzlü imalatların yıkılarak uzaklaştırılması bedelinin 2.000,00 TL olduğu belirlenmiş, bozmadan sonra yapılan keşif sonucunda alınan 8.9.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise parsel içerisinde hafriyat kalmadığı, parke yolun düzeltildiği, duvarların ise hala mevcut olduğu, 21.06.2016 tarihli ek raporda ise tecavüzlü bulunan toplam imalat ve kâl bedelinin dava tarihi itibariyle 5.442,44-TL olacağının belirtildiği, mahkemece 20.04.2012 tarihli bilirkişi raporundaki parke yolun tamir bedelinin 6.000,00 TL, hafriyatın 21.462,00 TL, 583 ve 880 parsel içerisinde kalan imalatlar ve değerlerinin 13.915,50 TL, tecavüzlü imalatların yıkılarak uzaklaştırılması bedelinin 2.000,00 TL olması nedeniyle toplam 43.377,50 TL imalat ve kâl bedeli ile hükemedilen 5442,44-TL tazminat üzerinden harç alındığı ancak el atmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi keşfen zemin değeri hesaplanarak yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; taşınmaz malın aynına ilişkin ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu davalarda; 6100 sayılı HMK"nın 120. (1086 sayılı HUMK"un 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin ve yıkımı istenen şeyin değeri ile eski hale getirme bedeli toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
    Öte yandan, dava açılırken nispi harca tabi olan işlerde, dava sonunda davanın reddine karar verilmesi veya davanın usule ilişkin bir nihai kararla sonuçlanması veya davanın konusuz kalması üzerine maktu karar ve ilam harcı alınması gerekir.
    Hemen belirtilmelidir ki, bozma kararına uyulmuş olmakla kazanılmış hak kuralı uyarınca bozma kararında gösterilen şekilde inceleme yapılarak belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmesi zorunludur. Bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu tartışmasızdır.
    Ne var ki, mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozmaya uygun işlem yapılarak karar verilmemiştir.
    Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca öncelikle davalı tarafından davacının taşınmazına yapılan el atmanın açıkça saptanması, fen bilirkişi raporunda el atılan kısımların ayrıntılı olarak gösterilmesi, ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak zemin değerinin hesaplanması, davacıya el atmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme tazminatı istekleri yönünden ayrı ayrı dava değerini bildirmesi için süre verilmesi, bildirilen dava değeri üzerinden varsa eksik kalan peşin harcın alınması ve bilirkişi raporu ile saptanan dava değeri üzerinden harç alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, zemin değeri üzerniden harç alınmadan yargılamaya devam edilmesi doğru olmadığı gibi bir kısım müdahalenin giderildiği ve bunlar yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine rağmen, bunlar yönünden de 20.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen bedel üzerinden harç alınması da isabetli olmamıştır.
    Davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazı üzerine resen yapılan inceleme sonucu hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi