Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/18389 Esas 2011/24580 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/18389
Karar No: 2011/24580

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/18389 Esas 2011/24580 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin verdiği bir kararda, imzaya itirazın kabul edilmesi halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklıların tazminatla sorumlu tutulacağı ve para cezasına mahkum edileceği belirtilmiştir. Ancak, hamiline düzenlenen çekin ilk cirantası ile imzaya itirazı kabul edilen çek keşidecisi arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığı için alacaklıların tazminatla sorumlu tutulması gerekmeyeceği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, İstanbul 1. İcra Mahkemesi'nin verdiği kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise İİK'nun 170/4 ve 366, HUMK'nun 438'dir.
12. Hukuk Dairesi         2011/18389 E.  ,  2011/24580 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 03/05/2011
    NUMARASI : 2010/291-2011/389

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    İİK"nun 170/4. maddesinde; icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın %10"u oranında para cezasına mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
     Somut olayda, icra takibinin dayanağı çek, hamiline düzenlenmiş olup, çekin ilk cirantası olan alacaklı Z.E.tarafından, keşideci borçlu hakkında takip yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda hamiline düzenlenmiş çekin ilk cirantası ile imzaya itirazı kabul edilen çek keşidecisi arasında doğrudan bir ilişki bulunduğu somut olarak belirlenemediğinden, ilk ciranta alacaklının, imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunun kabulü mümkün değildir.  Borçlu tarafından, alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu da ispatlanamadığına göre, mahkemece alacaklının icra inkar tazminatı ve para cezası ile sorumlu tutulması isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
    SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 1.İcra Mahkemesi"nin 03.05.2011 tarih ve 2010/291 E, 2011/389 K, sayılı kararının hüküm bölümünün inkar tazminatı ve para cezasına ilişkin 2. ve 3. cümlelerinin tamamının karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 25/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.