1. Hukuk Dairesi 2015/632 E. , 2017/3597 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava tenkis ve miras sebebiyle istihak isteklerine ilişkindir.
Davacılar, davalı ile kardeş olduklarını, mirasbırakanları ...’in 08/12/2009 tarihinde öldüğünü, mirasbırakanın 09/10/2003 tarihinde kendisine mirasen intikal eden 404 ada 4 parsel sayılı taşınmazı ...’na 19.300,00-TL bedelle sattığını, satış bedelinin davalının Ziraat Bankasındaki hesabına yatırıldığını, mirasbırakının ölümünden sonra 16.12.2009 tarihinde banka hesabından bu paranın çekidiğini, bu bedele karşılık olarak 5000-TL nin tahsilini talep ettiklerini, ayrıca mirasbırakının maliki olduğu 291 ada 22 parselde kayıtı taşınmazını davalıya vasiyet ettiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı 404 ada 4 parsel sayılı taşınmazın üçüncü kişiye satıldığını, ihale bedelinin bu kişi tarafından ödendiğini, kalan meblağın da mirasbırakan tarafından ihtiyaçları için harcandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece tenkis isteği yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, istihkak talebi bakımından ise davanın reddine, her bir davacı için 1.058,73-TL tenkis bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ...’ın 08/12/2009 tarihinde öldüğü, geride çocukları davacılar ... ve ... ile davalı ...’in mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakanın öldüğünde 291 ada 22 parsel sayılı taşınmazda kendisinden önce ölen eşi ...’den gelen ¼ miras payı ile maliki olduğu 88 ada 13 parsel sayılı taşınmazının bulunduğu, 88 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası sonucunda 5.9.2011 tarihinde 26.200-TL üzerinden davalı ...’e ihale yolu ile satıldığı ve her bir mirasçının payına 7.627-TL düştüğü, ayrıca maliki olduğu 404 ada 4 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazı 29.03.2003 tarihinde 19.250.000.000TL bedelle satın aldığı ve 9.10.2003 tarihinde 19.300.000.000TL bedelle dava dışı ..."na satıp devrettiği, mirasbırakanın 291 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki miras payının tamamını davalıya ... Noterliğinin 1.4.2009 tarihli vasiyetnamesi ile bıraktığı, vasiyetnamenin ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/64 E-2010/221K sayılı ilamı ile açılıp okunduğu, mirasbırakana ait banka hesabından miras bırakanın ölüm tarihinde 10.000-TL çekildiği, bakiye 7.022-TL"nin de 16.12.2009 tarihinde çekilerek aynı tarihte hesabın kapatıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17). Mirasbırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir.
Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir (TMK m.564). Miras bırakanın TMK"nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez.
Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK"nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde, özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken, TMK"nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak, önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında, dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa, davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir.
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde, tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir.
Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihini kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz. O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir.
Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda; ... Belediye Başkanlığı"nın 25.2.2011 tarihli cevabında bildirilen iaşe giderilerinin hesaplamada dikkate alınması, cenaze masrafları ile terekenin aktif ve pasifinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi, sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değerinin belirlenmesi ve anılan hususları içerir şekilde denetime açık, hükme yeterli ve elverişli bilirkişi raporu alınması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi mirasbırakana ait banka hesabından 8.12.2009 ve 16.12.2009 tarihinde çekilen nakit paranın kim tarafından çekildiği, hesabın ortak hesap olup olmadığı, paranın vekâletname ile çekilip çekilmediği açıkça saptanmadan eksik araştırma ile davacıların istihkak talebinin reddine karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
Davacılar ve davalı vekillerinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.