20. Hukuk Dairesi 2017/6965 E. , 2020/74 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ...ili, ilçesi, mahallesi 140 ada 1 parsel sayılı 3.134,50 m2 yüzölçümlü, arsa vasfındaki taşınmaz tapuda davalı gerçek kişiler adına kayıtlı olup, beyanlar hanesinde 05.09.1995 tarihli "Hazine lehine orman dışına çıkarılmıştır" kaydı bulunmaktadır.
Davacı ... Yönetimi vekili, kurum müfettişleri tarafından dava konusu 140 ada 1 parsel numaralı taşınmazın 1989 yılında yapılan 2/B madde çalışması sırasında orman niteliğini yitirmediği halde 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından orman sınırı dışına çıkarıldığının tespit edildiğini, şikayet üzerine kadastro komisyonu üyeleri hakkında başlatılan soruşturma sonucunda zamanaşımı nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığı yönünde karar verildiğini ancak komisyon üyeleri hakkında görevlerini kötüye kullanarak tesis ettikleri orman dışına çıkarma işlemi nedeniyle hukuk mahkemesinde açılan tazminat davasının davacı idare lehine sonuçlandığını belirterek taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılmasına ilişkin işlemin yok hükmünde olduğunun tespiti ile davalı gerçek kişiler adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile, ...ili, ilçesi, mahallesi 140 ada 1 parsel numaralı taşınmazla ilgili 56 nolu Orman Kadastro Komisyonunun 2/B madde uygulamasına ilişkin işleminin yok hükmünde olduğunun tespitine ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, tapu kaydında bulunan şerhlerin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine yöneliktir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında makiye ayırma, 23.09.1981 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılıp 19.04.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, daha sonra 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirdiği gerekçesiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmış ise de 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu üyelerinin kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı hareket etmeleri nedeniyle tazminata mahkum edildikleri ve yapmış oldukları 2/B madde uygulamasının yok hükmünde; taşınmazın da halen eylemli orman niteliğinde olduğu tespit edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak karar tarihinden sonra, 28.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi ile Orman Genel Müdürlüğü, 02/07/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan, bu Kanunda belirtilen görevleri kapsamında düzenlenen kâğıtlar sebebiyle damga vergisinden ve tapu ve kadastro işlemlerinden kaynaklanan döner sermaye hizmet bedellerinden muaftır, hükmü gereğince Orman Yönetiminin açtığı dava nedeniyle aleyhine harçlara hükmedilmesi hatalı olup bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple; hüküm kısmının ""3"" numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine ""Davacı ... Yönetiminden alınan peşin harcın iadesine ve davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına"" cümlesinin yazılarak düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.