Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Katılan sanık ...’in Sanık ...’e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmü yönünden; Müşteki ...’in yerel mahkemece sorgusu sırasında açıkça belirtilmesine rağmen davaya CMK’nun 238. Maddesi uyarınca usulüne uygun olarak katılmaması nedeniyle katılan sanık sıfatını kazanmadığı bu nedenle kararı temyiz etme hakkına sahip olmadığından CMUK 317. Madde gereğince temyiz isteminin REDDİNE II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyizinde; Dosya içerisinde yeralan bilgi ve belgelerden sanığın hırsızlığı evin önünden yaptığını iddia edilmesi karşısında, olay yerinin evin müştemilatı ve eklentisi sayılıp sayılamayacağının; ya evin önünün tel veya sair muhafaza ile çevrili olup olmadığının tetkiki ile TCK"nın 142. maddesi açısından eylemin nitelendirilmesinin yapılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması; Kabule göre ise; Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 17.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.