12. Ceza Dairesi 2017/385 E. , 2019/10655 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Yasaya muhalefet
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52/2-4, 51/1-3-6-7-8, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... şikayetçi ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Şikayetçi ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Dava konusu taşınmazın, gerek İzmir I Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 09.09.1993 tarih 4685 sayılı kararı, gerekse yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporu ile; 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığının tespit edildiği, ...’nın katılan olarak kabulüne karar verildiği, katılan kurum vekilinin hükmü temyiz etmediği dosya kapsamından anlaşılmakla; Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, arkeolojik sit alanı içerisinde kalan taşınmazlarda izin alınmaksızın gerçekleştirilen müdahaleler nedeniyle açılan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmaması karşısında; ... vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde ise;
Sanığın aşamalardaki savunmasında taşınmazı ...’tan kiraladığını, 01.03.2014 tarihinde devraldığını, taşınmazın sit alanında kaldığını bilmediğini, ayrıca sadece işyerinin bahçesindeki taşları seramik döşeme ile değiştirdiğini, tuvaletteki eski fayansların yerine yenisini takdırdığını, boya ve badana ve bitkilendirme çalışması yaptırdığını bunun dışında herhangi bir değişiklik yapmadığını, ayrıca tadilat yaptırmak için öncesinde ...’la görüşerek teyit aldığını belirttiği, kira sözleşmesinin dosya kapsamında bulunmadığı ve taşınmaz malikinin beyanının alınmadığı anlaşılmakla;
Mahkemece öncelikle taşınmazın sahibi olan ...’un tanık sıfatıyla dinlenmesi ve kira sözleşmesinin dosya kapsamına alınması, kira sözleşmesinde suça konu işyerinin bulunduğu taşınmazın sit alanında kaldığına dair herhangi bir açıklama olup olmadığının, kiracı olan sanığın bu hususta suç tarihi öncesinde bilgilendirilip bilgilendirilmediğinin tespiti; ayrıca bilirkişi raporunda parselin kuzeyinden geçen derenin üzerine iki adet yaklaşık 2,50 m genişliğinde betonarme köprü yapılması, parselin girişinde iki adet sütun oluşturacak şekilde bir girişi kapısı yapılması, parselin etrafına demir direkler arası branda ile çevrilmesi, yapının bahçesinde parselin batı çevresine bitişik bir sahne düzenlemesinin ve bahçe zemininde yürüme yollarının yapılması; parselin güney cephesinde bitişik olarak tek katlı 2 adet yapı yapılması, bu iki yapının parselin güney cephesi boyunca devam etmesi, yapılardan doğuda yer alan kapının yaklaşık 6,00 m eninde ve kafeterya olarak kullanılması, yapının 12 adet çelik dikme ile taşınan ahşap bir çatısının olması, dikmeler arasının 5 aralık, bu aralıklardan 4 adedinin açılıp kapanabilen doğrama ile kapatılmış olması, diğer aralığın ise doğal taş kaplama ile denizlik ve üstünün de doğrama yapılması, yapının zemin döşemesinin fayans kaplı olması, batıda yer alan yapının ise mutfak olarak kullanılması şeklinde belirtilen izinsiz uygulamardan hangisi ya da hangilerinin taşınmazın sanık tarafından kiralanmasından sonra yaptırıldığının belirtilmediği dikkate alınarak sanığa isnat olunan fiillerin ve dolayısıyla suçun unsurlarının açık ve net bir şekilde ortaya konulmadığı anlaşılmakla, yeniden keşif icra edilerek kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları, karbonlaşma ve paslanma gibi teknik veriler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek müdahalelerin yapım tarihinin tespiti ve bunların basit – esaslı müdahele taşıyıp taşımadıklarının belirlenmesi, böylece suçun unsurları bütünüyle ortaya konulduktan sonra ulaşılacak kanaate göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak mahkumiyete dair hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- “14/04/2014” olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “Nisan/2014” olarak gösterilmesi,
2- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi,
3- Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin, TCK"nın 63. maddesi uyarınca cezasından mahsup edilmesine karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.