BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/943 Esas 2019/567 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/943
Karar No: 2019/567
Karar Tarihi: 13.06.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/943 Esas 2019/567 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/943
KARAR NO : 2019/567

DAVA : Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ: 16/10/2018
KARAR TARİHİ: 13/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato Tasdiki davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin grup şirketi olup, ... Şirketi'nin 5.000.000,00 TL sermayeli iki ortaklı, ... Şirketin 6 ortaklı 950.000,00 sermayeli, ...Şirketi'nin 50.000,00 TL sermayeli tek ortaklı şirket olduğunu, müvekkili ...'ın ise ...Şirketi'nin tek ortağı diğer iki şirketin hakim hissedarı olup, şirketlerin borçlarına müteselsil kefil olduğunu, her bir şirketin faaliyet konusunu da belirterek mali durumları hakkında ve konkordato başvurusunda bulunulmasına dayanak nedenlerin açıklanarak şirketlerin borca batık olduğunu, borçlarının tasfiyesinin müvekkili ...Şirketi yönünden tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren üç buçuk yıl içinde 3'er aylık eşit taksitlerle ve %35 tenzilat ile, ...Şirketi tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren üç buçuk yıl içinde 3'er aylık eşit taksitlerle ve %20 tenzilat ile, ...Şirketi üç buçuk yıl içinde 3'er aylık eşit taksitlerle ve %50 tenzilat ile vade konkordatosu talep edildiği bu nedenle yasada tanımlandığı şekilde 3 aylık geçici mühlet verilmesine, konkordato komiseri atanmasına, daha sonra kesin mühlet talebinin kabul ile konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Konkordato isteminde bulunan şirketlerin muamele merkezinin bulunduğu yer ve davacı gerçek kişinin yerleşim yeri adresinin mahkememizin yargı çevresi içinde olduğu anlaşıldığından mahkememizin bu davaya bakma konusunda kesin yetkili olduğu, İİK. 286. maddesi çerçevesinde yapılan inceleme sonucu davacılar yararına 17.10.2018 tarihinden itibaren 3 ay geçici mühlet verildiği, geçici konkordato komiser heyeti tayin edildiği, ilgili kurumlara bildirimler ile ilanların yapıldığı, İİK. 287. maddesi çerçevesinde konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin olup olmadığının tespiti bakımından geçici komiser heyetince ara ve nihai raporun dosyaya ibraz edildiği bu çerçevede mahkememizce İİK. 289. maddesi uyarınca duruşma açılmak suretiyle davacılar yararına 07.01.2019 tarihli kararla 1 yıl kesin mühlet kararı verilerek komiser heyetinin görevinin devamı ile yasada tanımlanan işleri yapmaları konusunda yetkilendirildikleri ve yine ilgili kurumlara bildirimler ile ilanların yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kesin mühletin verilmesine dayanak geçici komiser heyetince düzenlenen 03.01.2019 tarihli nihai raporda özetle; ''likidite sıkışıklıkları ve borçların ödenmesindeki sorunların konkordato müracaatından önce gerçekleştiği nazara alındığında şirketin finansal sorun yaşaması kaçınılmaz olduğundan bu gerekçeyle yapılan konkordato müracaatının samimi olduğu, her üç şirketin de rayiç değerlerle mühlet tarihi itibariyle ve 29.12.2018 tarihi itibariyle borca batık olduğu, satışların geçmişe oranlar %30 düştüğü, faaliyetler nedeniyle kar elde edilemediği, proforma gelir tablolarındaki kara ulaşamadıkları, şirketin komiserlik talimatlarına uygun hareket ettiği, davacılar tarafından sunulan ön projelerin revize edilmesi ve...Havalimanı kapsamında bulunan antrepo ve depo projesi için yatırımın başlaması durumunda revize edilecek projelerin uygulanabilir nitelikte olduğu, konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin bu koşula bağlı olup kesin mühlet verilmesi halinde ve bu süre içinde yukarıdaki koşulların gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması durumunda ön projenin gerçekleşme ümidinin olmadığı, ancak şirketlerin somut adım attığı, geçici mühlet içinde alacaklıları zarara uğratacak hiçbir işlemde bulunmadığı, tasarruf tedbirleri kapsamında ...Deposunun tahliyesiyle ibra edilerek önemli bir borç yükünden kurtulduğu, halen şirkette 250 kişinin istihdam edildiği, havalimanı projesi için ortak bulunması konusunda somut girişimler yapıldığı ve ciddi bir gelir beklentisinin doğduğu, konkordato süreci ile birlikte çalışmayı bırakan müşterilerin kesin mühlet verilmesi halinde yeniden davacılarla çalışmaya başlayacaklarına ilişkin olumlu mesaj verdikleri ve şirketlerin iflasına karar verilmesi halinde adi alacaklıların neredeyse hiçbir tahsilat yapamayacakları durumda olmaları şirketin faaliyetine devam etmesinde tüm alacaklıların, çalışanların açısından yarar olduğu'' ifade edilmiştir.
Kesin mühletin içinde komiser heyetince 06.02.2019, 13.03.2019, 15.04.2019 ve 13.05.2019 tarihli raporlar ibraz edilmiştir.
En son ibraz edilen 13.05.2019 tarihli komiser heyeti raporunda ''davacı şirketlerin rayiç değer bilançosuna göre mühlet tarihi itibariyle ve 30.04.2019 tarihi itibariyle borca batık olma durumlarının devam ettiği, faaliyetlerinden kar elde edemedikleri, satışlarının geçmişe oranla 2019 yılında ciddi oranda düşürdükleri, konkordato ön projesinde proforma gelir tablosunda öngörülen aylık ortalama net satışlarının ancak 1/3'ünü yakalayabildikleri, Mart ayından itibaren faaliyet gelirleri konusunda beklenti olmasına karşın bu hususun gerçekleşmediği aksine özellikle Nisan ayında satışların olağanüstü düştüğü, zararın dramatik olarak yükseldiği, kesin mühlete geçişle birlikte ilk dört ayın sonunda kara geçilemediği, satışların tatminkar seviyenin çok gerisinde kaldığı, zararın her geçen ay büyüyerek devam ettiği, likidite sıkışıklığının devam ettiği, acil kaynak gereksiniminin olduğu... havalimanı kapsamında bulunan antrepo ve depo projesi için...Şti. tarafından dosyaya ibraz edilen taahhüdün somutlaşmamış olduğu, komiser heyetince bu projenin yerinde bizzat yapılan fiili incelemede herhangi bir işlemin ya da inşaat faaliyetinin başlatılmadığı, bu taahhütnameyi veren şirket yetkilileriyle herhangi bir temas kurulmadığı, ön projedeki kaynakların sağlanabilmesi ve öngörülerin tutturulabilmesinin mümkün olmadığı'' açıklanmıştır.
İİK. 292. maddesinde, iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması halinde ve bu konuda komiser heyetince sunulan yazılı rapor üzerine mahkemece kesin mühletin kaldırılarak borçlunun iflasına resen karar verileceği belirtilmiştir.
Davacılar yararına İİK. 287. maddesine dayalı olarak geçici mühlet verildiği ve bu mühletin içinde komiser heyetince ibraz edilen nihai raporda konkordatonun başarıya ulaşmasının ihtimali dahilinde olduğunun belirtilmesi karşısında davacılar hakkında 1 yıl kesin mühlet verilmiş ise de, kesin mühletin verildiği 07.01.2019 tarihinden itibaren davacıların faaliyetlerinin izlenmesi suretiyle oluşturulan 14.05.2019 tarihli rapor içeriğinde şirketlerin her geçen gün zararlarının artmaya devam ettiği, borca batık halde bulundukları, ön projede dayanılan gelir projeksiyonunun yakalanamadığı, aksine hedeflerin çok çok altında kalındığı, Nisan ayında önceki aylara nazara satışların ciddi anlamda düştüğü, şirketlerin yüksek oranda gelir elde etmesine dayanak teşkil eden ve konkordato projesinin başarıya ulaşmasının tek dayanağı olan "... Projesinin" gerçekleştirilemediği, bu konuda anlaşma yapılması beklenen...Şti.'nin taahhüdüne uymadığı, çalışanların ücretleri ve diğer faaliyet giderlerinin ödenemediği, şirketlerin iyileşme ihtimalinin kalmadığı gibi konkordatonun tasdik ihtimalinin de bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
İİK. 292. maddesinde açıkça kesin mühlet içinde konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin olmadığının belirlenmesi durumunda kesin mühletin derhal kaldırılarak iflas kararı verilmesi gerektiği ifade edilmiş olmakla, somut olayda davacıların konkordato projelerinin başarıya ulaşma ihtimalinin olmadığının net bir şekilde tespit edilmesi nedeniyle kesin mühletin kaldırılması ve iflasa tabi olan davacı şirketlerin borca batık oldukları da gözönünde bulundurulmak suretiyle iflaslarına karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Esasında konkordatonun başarı ihtimalinin olmadığının anlaşılması nedeniyle kesin mühletin kaldırılması durumunda iflasa tabi borçlunun borca batık olup olmadığı gözetilmeksizin iflas kararı verilmesi gerektiği, İİK. 292. maddesinde bu hususun açıkça düzenlendiği, ancak davacı şirketlerin borca batıkda oldukları ve her geçen gün bu borca batıklığın arttığı komiser heyeti raporu ve tüm dosya içeriğiyle sabit olduğundan davacı şirketlerin iflasına, davacı ... yönünden kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacıların konkordato tasdiki taleplerinin REDDİNE,
Davacılar yararına verilen kesin mühletin KALDIRILMASINA,
Komiser heyetinin GÖREVLERİNE SON VERİLMESİNE,
Kesin mühlet kararıyla verilen tüm TEDBİRLERİN DE KALDIRILMASINA,
Kesin mühlet kararının kaldırıldığının komiser heyetinin görevine son verildiğinin ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilmesine ve ilanına,
... Ticaret Sicilinin... nosunda kayıtlı ... adresinde kurulu ... ŞİRKETİ'nin,
...Ticaret Sicilinin ... nosunda kayıtlı ... adresinde kurulu ... ŞİRKETİ'nin,
...Ticaret Sicilinin ... nosunda kayıtlı ... adresinde kurulu ... ŞİRKETİ'nin İİK. 292. Maddesi uyarınca AYRI AYRI İFLASLARINA,
İflasın 13.06.2019 günü saat 13:28 itibariyle AÇILMASINA,
İflas kararının derhal iflas müdürlüğüne BİLDİRİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcından, peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 8,50 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

BAŞKAN
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
KATİP
¸e-imzalıdır




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.