Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/778 Esas 2017/3589 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/778
Karar No: 2017/3589
Karar Tarihi: 19.06.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/778 Esas 2017/3589 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/778 E.  ,  2017/3589 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda yerel mahkemece davalı ... yönünden yıkım isteğinin kabulüne diğer davalılar yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Davacı, kayden paydaşı olduğu 4 parsel sayılı taşınmaza komşu 3 parsel maliki davalıların taşkın bina yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, ... ve ... davanın reddini savunmuşlardır. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı ... yönünden elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, yıkım isteğinin reddine, diğer davalılar yönünden taşınmazı kullanmadıkları gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “çekişmeli taşınmazdaki tecavüzlü durumun 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi uygulaması ile oluştuğu saptanmış, ancak imar öncesi yapılan duvarın yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde korunması gerekli ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde olup olmadığı belirlenmemiştir. Ayrıca imar sonrası taşkın olarak yapılan ahır vasfındaki muhtesatın yapımında iyiniyetten bahsedilemeyeceği gibi korunmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı da sabittir. O halde, ahırın bedel takdir edilmeksizin, duvarında yukarıda değinilen özellikte olduğu saptanır ise belirlenecek kaim bedeli depo ettirilerek davalılara ödenmesi suretiyle yıkımına karar verilmesi gerekir” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davalı ... yönünden yıkım isteğinin kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Gerçekten de, Daire bozma kararına uyulmak suretiyle imar öncesi yapılan duvarın korunması gerekli ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde olmadığı belirlendikten sonra işin esasına girilerek, davalı ... yönünden yıkım isteğinin kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
    Ancak, davalı ... yönünden davacının davasının kabul edildiği halde, dava reddedilmiş gibi davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
    Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 5 nolu bendinin tamamen hükümden çıkarılmasına davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.