MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20/10/2015 tarih ve 2015/150-2015/419 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin temsilcisi ... tarafından ... İlinde yapılan ihalelere katılabilmek amacıyla 25.09.2007 tarihli noter vekaletnamesi ile dava dışı ..."a resmi işler için yetki verildiğini, vekil tayin edilen bu şahsın müvekkili şirketle ilişkisini sonlandırmasını müteakip şirket hesaplarının incelenmesi sonucunda Necmettin Yılmaz"ın, vekaletnameye para çekme yetkisini ekleyerek davacı şirketin banka hesabındaki paraları çektiğinin anlaşıldığını, gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalı Banka"nın sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, muhtelif tarihlerde davalı Banka"dan çekilen toplam 6.141,40 TL’nin paraların çekildiği tarihlerden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendi ihmali sonucu hesaplarından çekilen paranın müvekkiline fatura edilmesinin adil olmadığını, davacı tarafından tazminat talep edilebilmesi için ortada bir zarar bulunması ve bunun da davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre; dava konusunun yetkisiz vekilin şirket hesaplarından para çekmesi ile oluşan zararın davalıdan tazminine ilişkin olduğu, davacının vekil seçilmesi esnasında herhangi bir kusurun ve özensizliğin söz konusu olmadığı, sahte vekaletname ile bankadan ilk para çekme işlemi gerçekleştikten sonra davacının duruma vakıf olarak bankaya bildirimde bulunması gerektiği, bu gerekliliğe aykırı davranılmasının %50 nispetinde kusuru davacıya intikal ettireceği, ilk işlemin yapılmasında davacıya kusur atfedilmesinin olanaksız olduğu gerekçesiyle 04/03/2008 tarihli ilk işlemden ötürü indirim yapılmamış, diğer işlemlerden dolayı %50 indirim yapılarak 2.570,00 TL alacağın 04/03/2008, 358,20 TL alacağın 21/04/2008, 270,00 TL alacağın 07/05/2008, 180,00 TL alacağın 09/06/2008, 635,00 TL alacağın 16/06/2008, 320,00 TL alacağın 26/06/2008, 22,50 TL alacağın 04/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 223,04 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.