12. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2281 Karar No: 2019/10644 Karar Tarihi: 24.10.2019
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/2281 Esas 2019/10644 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın taksirle yaralamadan mahkumiyetine ilişkin hüküm, temyiz edilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına göre, hükmün bozulması halinde sanığa bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunludur. Davaya yeniden bakan mahkeme, sanığın diyeceklerinin sorulmasını yapmadığı için savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde CMUK'nun 326 ve CMK'nın 307. maddelerini ihlal etmiştir. Bu nedenle, sanık müdafii itirazları yerinde görülmüştür ve hüküm CMUK'nun 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK'nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. CMUK'nun 326, 1412 ve CMK'nın 307, 5320 sayılı kanunların 8. maddeleri.
12. Ceza Dairesi 2018/2281 E. , 2019/10644 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine; ancak: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.2010 tarih ve 7/191-227 sayılı kararında, “Hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı TCK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır.” hususlarına yer verilmiş olup; somut olayda davaya yeniden bakan mahkemece bozma üzerine yapılan yargılamada, Dairemizin 2013/11601-2014/7941 sayılı ve 01.04.2014 tarihli bozma kararı sanık aleyhine olmasına rağmen, usulüne uygun bozma ilamı ekli davetiye ile çağrılması ve duruşmaya gelmeyen sanığın duruşmaya katılımı sağlanıp bozmaya karşı diyeceklerinin sorulmaması suretiyle, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307. maddelerinin ihlal edilmiş bulunması; Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak, sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 24.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.