
Esas No: 2017/31743
Karar No: 2019/5401
Karar Tarihi: 25.03.2019
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/31743 Esas 2019/5401 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Kuru tarım arazisi niteliğindeki ...... Köyü 106 ada 68 ve 94 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-...... arazisi niteliğindeki 42 ve 46 parsel sayılı taşınmazların değeri belirlenirken niteliği, konumu ve yüzölçümüne göre % 4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken bu oranın % 5 olarak kabulü ile az bedel tespiti,
2-Davacı idare tarafından acele el koyma kararı ile fazla bloke edilen bedelden tespit edilen kamulaştırma bedelinin mahsubu ile davacı idareye iade edilecek miktara faiz işletilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Acele kamulaştırma dosyasında 46 parsel sayılı taşınmazın üzerinde samanlık, ahır, ihtilat duvarı ve tel çit bulunduğu belirlendiği halde hükme esas raporda bunlar yönünden değerlendirme yapılmadığı dikkate alındığında bu husustaki çelişki giderilmeden eksik inceleme sonucu hüküm kurulması,
Doğru olmadığı gibi;
4-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.